Yazılıkaya Frig Vadisi
Frigler M.Ö 1200 yıllarında Anadolu da Hitit egemenliğine son vererek güçlü bir siyasi birlik oluşturmuşlar ve zamanla çok geniş bir bölgeye yayılarak yeni yerleşim birimleri kurmuşlardır. Bu yerleşim yerlerinden biri de Eskişehir İli, Han ve Seyitgazi ilçeleri arasında yer alan ve ormanlarla kaplı olan vadidir. Bu vadi günümüzde Frigya Vadisi olarak biliniyor.Frig vadisi Kütahya-Eskişehir-Afyon Bölgesinde yer almaktadır. Bölgenin önemli bir bölümü Eskişehir'de yer almaktadır.
Antik Yazılıkaya Kenti
Friglerin en yoğun olarak yaşadıkları kentlerden biri olan Antik Yazılıkaya Kenti, bugün Eskişehir iline bağlı Çifteler ilçesinin 39 km. güney batısında bulunuyor. Frigler, bu coğrafyadaki kayaların kolay işlenebildiğim görmüş ve zamanla kayaların içinde kendilerine yeni bir yaşam biçimi yaratmışlardır.
Frig Anıtsal Kaya Mezarları
Frig kaya mimarisinin zarif örneklerini anıtsal kaya mezarları'nda da görmek mümkün. Gerdekkaya Mezar Anıtı Yazılıkaya-Seyitgazi yolunun 3. km, sinde Çukurca Köyü yakınlarında bulunur, iki adet mezar odası bulunan Gerdek Kaya anıtının çevresindeki kayalarda da çok sayıda kaya mezarları bulunuyor. Hamamkaya ve Arslanlı Mabet olarak adlandırılan yapılar bunlardan yalnızca birkaçı...
Frig Kaleleri
Yazılıkaya'ya ulaşan yollara hakim olan tepelerde bulunan, bir zamanlar soyluların ve askerlerin yaşadıkları Frig kaleleri, Friglerin yaşam biçimini anlatan en önemli yapıtlardandır.
Frig Kaya Anıtları
Frig Kaya Anıtları Frig dininin tek tanrısı Ana Tanrıça Kybele'ye adanmıştır.Kentin en görkemli anıtı Midas Anıtı M.Ö 550 ile tarihlenmektedir. Dinsel bir yapı olduğu bilinen bu anıta bir açıkhava tapınağı da diyebiliriz. Ahşap mimarinin kaya üzerine uyarlanmış en güzel örneği olan anıt adını yazıt içinde okunabilen "Midai" sözcüğünden almıştır ve cephesi doğuya bakar. Midas Anıtı'nın 210 m. güney batısında yer alan ve Bitmemiş Anıt (Arazastis Anıtı) olarak adlandırılan yapı yörenin en önemli dinsel yapılarından birisidir. Bitkisel Motifli Anıt, Küçük Yazılıkaya ve Bahşeyiş Anıtı diğer önemli kaya anıtlarıdır
Frig Antik Zahran Deresi
Türkmen Dağının zirvesine yakın yerde bulunan Zahran Deresi, Kırka Beldesinin Göcenoluk (Yeniköy) ve Sandıközü köyleri arasında, yemyeşil bir vadide akmaktadır. Berber Odası olarak bilinen anıtsal mezar, bu mezarın yanında bulunan Gizli Geçit ve kayalıklara oyularak yapılan Yer Altı Şehri bölgenin en ilgi çeken yapılarındandır.
Doğanlı Kale
Yedi kattan oluşmuş ve uzaktan bakıldığında bir doğan başını andıran görüntüsüyle vadinin en önemli yapıtlarından birisi olan Doğanlı Kale aynı zamanda da nekrepol (kaya mezarı)dur. Deveboynu Kalesi, Pişmiş Kale, Gökgöz Kalesi ve Akpara Kalesi ise diğer önemli kalelerdir.
Çavlum Köyü Orta Tunç Çağı Mezarlığı
Şehir merkezinin 16 km. doğusunda, Alpu Ovası'nda yer alan ve 1995 yılında Eskişehir Arkeoloji Müzesi tarafından tespit edilen mezarlık, Erken Hitit döneminin en önemli kalıntılarından biridir. Anadolu Üniversitesi'nin de desteğiyle, 1999 ve 2001 yıllarında, bölgede kazılar yapılmış ve döneme ait gömme gelenekleri konusunda pek çok bilgi edinilmiştir. Kazılar sonunda Çavlum Köyü mezarlık alanında 46 adet mezar bulunmuştur. Bu mezarlardan 44'ü küp mezar, ikisi ise basit toprak mezardır. Mezarlarda 59 adet birey iskeletine ve döneme ait çanak, çömlek, testi, metal ve değişik taşlardan yapılmış kolye, küpe, yüzük, saç halkası gibi buluntulara rastlanmıştır. Kazılara devam edilmektedir.
Ballıhisar (Pessinus)
Anadolu'nun en eski tanrıçası Kybele'nin kutsal şehri olan Pessinus, Sivrihisar ilçesinin 16 km. güneyine kurulmuş bir Frig kentidir Anadolu'nun ilk ticaret yolu olan Kral Yolunun da geçtiği kent, Friglerden sonra değişik medeniyetlere yurt olmuş ve Hellenistik Devir'de Bergama Krallığına bağlanarak en parlak dönemini yaşamıştır. M.Ö. 25'de ise Roma hakimiyetine girmiştir.Tiyatro stadyum nekropol su kanalı ve Ana Tanrıça Kybele'nin tapınağının da bulunduğu antik şehrin üzerinde, bugün Ballıhisar Köyü bulunmaktadır.
Han Antik Kenti
Antik yol üzerinde bulunan Han ilçesi, ilk Tunç çağı, Frig, Roma ve Bizans çağlarında da yerleşim bölgesi olarak kullanılmıştır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de önemini koruyan bölgede, bu kültürlere ait değişik kalıntılar bulmak mümkün
Sivrihisar (Justinianapolis)
Sivrihisar, Roma döneminde gelişmiş, Bizans döneminde ise büyük bir yerleşim yeri olmuş ve Justinianapolis adını almıştır. Kent bu dönemde Hıristiyanlık merkezi haline getirilmiş ve metropolitlik derecesine yükseltilmiştir.Sivrihisar'da ayrıca 1881 yılında yapılmış bir Ermeni Kilisesi bulunmaktadır. Kültür Bakanlığı'nın desteği ile bu kiliseyi bugün Kültür Merkezi haline getirmek için çalışmalar sürdürülmektedir.
Şarhöyük (Dorylaion)
Eskişehir'in kuzeyinde, Bozdağ'ın önündeki ovada 12 km. kadar uzaklıkta bulunan Şarhöyük, yaklaşık 200 m. çapındadır. Şarhöyük, Prehistorik ve klasik çağları içeren zengin bir yerleşim yeridir. Eski Tunç, Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini yaşayan kentte, bu dönemlere ait izler bulmak mümkün.Şarhöyük'te kazılar halen Anadolu Üniversitesi tarafından yürütülmekte ve bugüne kadar çıkan eserler Eskişehir Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
Seyitgazi (Nacolea)
Seyitgazi'nin tarihi, yakınındaki Kültepe Höyüğünde yapılan araştırmalardan anlaşıldığına göre, MÖ. 3500'lü yıllara dayanmaktadır.MÖ. 600-800 yıllarında bölgeye yerleşen Frigler, MÖ. 738 yılında Prymnesia adında bir kent kurmuşlardır. M.Ö. 347 yılında Frigya koruluğu olarak Roma imparatorluğu içine dahil olan kent Nakoleia adını almıştır. Seyitgazi'de, Seyyit Battal Gazi adına 1207-1208 yıllarında Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubat'ın annesi Ümmahan Hatun tarafından iki katlı türbe ve tek mekanlı cami inşa ettirilmiştir.Osmanlı Döneminde eklemeler yapılarak külliye haline getirilen Kümbet Tekkesi görülmeye değer yapılardandır. Haçlı seferleri sırasında yakılıp yıkılan kent, önemli ölçüde zarar görmüştür.
Karacasehir
Eskişehir'in 8 km. güneybatısında bulunan Karacasehir Osmanlı İmparatorluğunun başlangıcı olan Osmanlı Beyliğinin ilk yerleşim yeridir. İlk Osmanlı gümüş sikkesi de burada basılmıştır. Osmanlı Beyliği burada Söğüt'e geçişle birlikte büyümeye başlamıştır. 12.yüzyıl ortalarında Bizans imparatoru Manuel Commenos tarafından Türklerden korunmak için yaptırılan kalenin kalıntıları bulunmaktadır, iç içe iki sıra halinde yapılan surlar kulelerle desteklenmiştir. Şehir bu surların içinde yer almak-tadır.Bugün bu kalede askeri tesisler bulunmaktadır.
Gümüşkonak (Eoudoxıas)
Romalılardan önce kurulduğu sanılan Gümüşkonak, Günyüzü ilçesinin 10 km. uzaklıkta yer almakta ve Romalılar zamanında şifalı sıcak suları nedeniyle önemli bir sağlık merkezi olarak kullanılmıştır.
Odunpazarı Kentsel Sit Alanı
Eskişehir'in en eski yerleşim merkezi konumunda olan Odunpazarı, Osmanlı Evleri'nin yer aldığı kültür mirasımızın öğeleri olan sivil mimarlık örneklerindendir. Odunpazarı eski mahalleleri, dar sokakları, eski evleri ve çeşmeleriyle "Eski Türk Şehri" görünümünü günümüze kadar korumuştur. 1978 yılında ilk kez başlatılan koruma çalışmaları sonuç vermiş ve 1988 yılında
DUA-CİN-BÜYÜ-TILSIM-SİHİR-NAZAR-MUSKA-DİNİMİZ İSLAM-MİTOLOJİ-DEFİNE-DEFİNECİLİK-DEFİNE İŞARETLERİ-DEFİNE İŞARET ÇÖZÜMLERİ-DEFİNE HARİTALARI-HAZİNELER-DEDEKTÖR-DEFİNE ARAMA ÇUBUKLARI YAPIMI-MADENLER-GÖMÜ-EŞKİYA BELGELERİ-HÖYÜK-TÜMÜLÜS-ÜNLÜ EŞKİYALAR-ARKEOLOJİ-TARİHTE PARA-TAKILAR--MÜZELER-İSLAM-MİTOLOJİ-HEYKEL-ANTİKA -TÜRKİYEDE ARKEOLOJİ-ROMA-BİZANS-İSLAMDA BÜYÜ-DEFİNE-DEFİNECİLİK-GÖMÜ-ESKİ ALFABELER-HORASAN-MÜZE-HEYKEL-DEDEKTÖR-ALTIN-SİKKE-DEFİNEDE TILSIM-GİZEMLER HAKKINDA BİLGİLENDİRME SİTESİ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder