Çarşamba, Şubat 09, 2011

GÜNEŞ OCAKLARININ KEŞFİ

Havada uçan kuşu tutacak anında Güneş'in altında kızartabilecektir. (1)
Peygamberimiz (sav)'den rivayet edilen yukarıdaki hadislerde, Deccal’in dönemi ile ilgili "avlanan canlının bulunduğu yerde hemen pişirilip yenebilmesi"ne dikkat çekilmektedir. Tariflerdeki bir diğer yön de; bu eylemin "Güneşli bir ortam"da gerçekleşmesidir. Hadislerdeki bu açıklamalar, günümüz teknolojisi ile kullanılan "güneş ocakları"na  dikkat çekiyor olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.)
Günümüzde LPG, doğalgaz, elektrik, odun ve kömürün yerine alternatif olarak üretilen "güneş ocakları" sayesinde, Güneş'in altında et gibi yiyeceklerin dahi hemen pişirilip yenmesi mümkün olmaktadır.
Güneşten gelen ısı, resimde görüldüğü gibi iç yüzeyi parlak plakalar sayesinde ocağa odaklanmaktadır. Ocağın ortasına yerleştirilen yiyecek, yansıtılan Güneş ışınlarından gelen yüksek ısı sayesinde pişmektedir. (2)
Ahir zamanla ilgili bu tarifler, içinde bulunduğumuz döneme bakan yönleri itibariyle son derece manidardır.




(1) Kıyamet Alametleri,  8. baskı,  mütercim: Naim Erdoğan, Pamuk Yayıncılık, s. 216.
(2) Emily Krone, "Elburn-made solar ovens give hope to many Third World", Daily Herald, 26 Eylül 2004, ss. 1, 3.
DUMAN BULUTLARI
Deccal, "Ben Alemlerin Rabbi'yim... İşte bu güneş benim iznimle seyr eder, isterseniz onu haps edeyim! diyecek. Pekala haps et bakalım diye mükabele edecekler. Bunun üzerine güneşi haps edecek, bir günü bir ay gibi, bir haftayı da bir sene gibi yapacak." (Nuaym b. Hammad ve Hakim İbni Mes'uttan (R.A.) rivayet edilmiştir) (Kıyamet Alametleri, 10. baskı, s. 219, 220)
Peygamberimiz (sav)'ın hadislerinden birinde, Deccal'in güneşi hapsedeceğine işaret edilmiştir. Günümüzde çeşitli teknik yöntemlerle duman bulutları oluşturulabilmekte ve bu bulutlar vesilesiyle güneş ışığı engellenebilmektedir. Duman bulutlarının oluşmasını sağlayan sis bombaları, 1. ve 2. Dünya savaşlarında kullanılmış, tüm gökyüzünü kaplamış, görüşü tamamen kapatmış ve gökyüzündeki uçakların ve paraşütlü askerlerin tespit edilmesini engellemiştir. Bu suni oluşum, hadiste işaret edilen güneşin hapsedilmesi, yani güneşin ışığının engellenmesi için kullanılacak bir yöntemdir ve hadisle mutabık görülmektedir. (En doğrusunu Allah bilir).

DECCAL, EĞİTİMSİZ CAHİL KİŞİLERİ ETKİSİ ALTINA ALACAKTIR
Hadislerde işaret edildiğine ve İslam alimlerinin açıklamalarına göre ahir zamanda Deccal'in en önemli fitnesi, dinsizliği yaygınlaştırması, bu yolla insanlar arasında anarşi ve kargaşa çıkarması olacaktır. İnsanları inkara, dinsizliğe, ahlaksızlığa sürükleyen Deccaliyet bunu yaparken materyalizmi ve Darwinizm'i kullanacaktır. Ancak hadislerde dikkat çekildiği üzere, Deccaliyetin materyalist propagandası özellikle eğitimsiz, cahil insanlar üzerinde olacaktır.
Deccal'in bu yönü şu şekilde açıklanmaktadır:
(Deccal) Bilhassa kadın ve köylü cahilleri daha kolayca kandırabilecek... (Kıyamet Alametleri, sf. 216)
Yakın geçmişte Çin, Sovyetler Birliği, Kuzey Kore, bazı Güney Amerika ülkeleri gibi komünist ayaklanmanın yaşandığı yerlere bakıldığında bu hadisin işaret ettiği bilginin gerçekleştiği görülecektir. Komünist liderler, genellikle kırsal kesimde ya da dağlık bölgelerde yaşayan, eğitim seviyesi yüksek olmayan veya hiç olmayan kişileri materyalist telkinlerle aldatmış, büyük fitnelere sebep olmuşlardır. Lenin Rus köylülerini, Mao Çinli köylüleri ayaklandırmış, Castro ihtilali Küba'nın kırsal ve ormanlık alanları içinde, o bölgede yaşayan halkı etkisi altına alarak yürütmüştür. Kuzey Kore'de ve bazı Güney Amerika ülkelerinde, halen, kırsal kesimlerde komünist gerilla hareketleri varlığını devam ettirmektedir. Ülkemizde de komünist bölücü terör örgütünün, faaliyet alanı olarak dağlık bölgeleri seçmesi, o bölgede yaşayan ve eğitim olanaklarından yoksun insanları aldatmaya çalışması çok dikkat çekicidir. Elbette bölgede yaşayan feraset ve basiret sahibi halkımız bölücü terör örgütünün dinsiz bir yapılanma içinde olduğunu her geçen gün daha iyi anlamaktadır ve teröristlerin bu oyununa gelmeyecektir.

KİŞİYE SESİNİN KONUŞMASI

Nefsim yed-i kudretinde olan (Allah)’a kasem ederim ki, yırtıcı hayvanlar insanlarla konuşmadıkça, kişiye sesi ve pabucu konuşmadıkça ve ehlinin ne yaptığını ona bildirmedikçe kıyamet kopmaz.” (İmam-ı Şa’rani, Ölüm, Kıyamet, Diriliş, sf.471 )
Günümüzde yaygın olarak kullanılan kaset ve CD çalarlarla kişinin sesi kaydedilip sonra dinlenebilmektedir. Rivayette geçen “kişiye sesi konuşması” ifadesiyle bu cihazlar kastediliyor olabilir. “Kişiye pabucu konuşmadıkça” ifadesiyle de istihbarat uzmanlarının ayakkabılarına yerleştirdikleri dinleme cihazları akla gelmektedir. Özellikle Soğuk Savaş döneminde Romanyalı istihbarat uzmanlarının geliştirdiği ayakkabı topuğuna yerleştirilen dinleme cihazları Batılı diplomatlar tarafından kullanılıyordu.
“Kişiye ehlinin ne yaptığını ona bildirmedikçe” ifadesi ise internet kameraları ve görüntülü telefonlarla uzak mesafelerde ailelerin, arkadaşların birbirleriyle iletişim kurup, birbirlerinin ne yaptığından haberdar olmalarına işaret etmektedir.
“Kişiye kamçısının ucu, ayakkabısının bağı konuşmadıkça, kişi zekatını kabul edecek kimseyi bulamayacak derecede bollanmadıkça, Arap topraklarında nehirler ve dereler akmadıkça kıyamet kopmaz.”


Ayakkabı topuğuna yerleştirilen ses alıcısı
Yukarıdaki rivayette bildirilen “ayakkabısının bağı konuşmadıkça” ifadesi ile ayakkabılara yerleştirilen dinleme sisteminde “ayakkabı bağı”nın da anten görevi görmesine işaret etmektedir.
“Kişiye kamçısının ucu konuşmadıkça” ifadesi ise yine günümüz teknolojisine ait kamçı gibi çoğu zaman elde taşınan antenli telsiz ve cep telefonlarına işaret ediyor olabilir. Antenleri de kamçının ucu gibi olan antenli telsiz ve cep telefonlarıyla kişinin karşıdaki kişinin sesini duyması rivayette bildirilen “kişiye kamçısının ucu konuşmadıkça” ifadesine birebir benzemektedir.

ARAP TOPRAKLARINDA NEHİRLERİN AKMASI
“Arap topraklarında nehirler ve dereler akmadıkça kıyamet kopmaz” ifadesi bugün Arabistan yarımadasında özellikle İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde suyun bolca kullanılarak çölde tarım yapılmasına işaret etmektedir.
İsrail’in Hayfa kentindeki su fıskiyeleri
İsrail’in Tel Aviv kentindeki süs havuzları

Mur Vadisi, Suudi Arabistan

Kral Fahd Fıskiyesi, Cidde, Suudi Arabistan


DİĞER İŞARETLER...

İbnil Münadi Ali (K.V.)den rivayet edilmiştir:
"Bulutları sağ eliyle tutacak, güneşi battığı yere kadar kavrayacak, denizde yürüyecek, fakat su topuğuna kadar gelecek... Önünde duman, arkasında yeşil dağ bulunacak... Öyle bir nara atacak ki yer ile gök arasındakilerin hepsi duyacak..."
(Kıyamet Alametleri, 10. baskı, s. 219)

Peygamberimiz (sav)'den rivayet edilen bu hadiste, "Deccal'in bulutları sağ eliyle tutmasına" işaret edilmiştir. Günümüzde gökyüzünün üst tabakalarına kadar yükselebilen uçaklar, bu hadise işaret ediyor olabilir. Uçaklar, bulutların seviyesine çıkmakta ve gökyüzündeki bulutlar insan için ulaşılabilir olmaktadır. Bu teknoloji, hadiste belirtilen "bulutları sağ eliyle tutacak" sözleri ile mutabık görünmektedir. En doğrusunu Allah bilir.

Aynı hadiste belirtilen "güneşi battığı yere kadar kavrayacak" izahı da, günümüz teknolojisi ile mutabık anlamlar taşımaktadır. Günümüzde teleskop ve uydu gibi teknolojik cihazlarla dünyanın her yanındaki günbatımı izlenebilmekte, tüm detayları ile incelenebilmektedir. Uydu sistemleri, tüm ülkeleri görüntüleyebilmekte ve bu görüntüler internet üzerinden yine tüm dünya tarafından izlenebilmektedir. Hadiste geçen "Deccal'in güneşi battığı yere kadar kavrayacağı" ifadesi, söz konusu uydu sistemin kullanımına işaret ediyor olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.)

 

Peygamberimiz (sav), "Deccal'in denizde yürüyeceği, fakat suyun topuğuna kadar geleceğini" de belirtmiştir. Bu tanım günümüzde yapılan sörf, su kayağı, uçurtma sörfü, çıplak ayakla su kayağı gibi çeşitli su spor dalları ile mutabık anlam taşımaktadır. Söz konusu sporları yapan kişi, denizin yüzeyinde hareket etmekte, su ile yalnızca ayakları muhatap olmaktadır. Suyun yalnızca ayakların topuğuna ulaşacağı şekilde deniz üzerinde yürünmesi tanımlaması, bahsi geçen su sporları ile mutabık görünmektedir. En doğrusunu Allah bilir.

Hadiste belirtilen, "önünde duman, arkasında yeşil dağ bulunacak" izahı da günümüzde havada uçakların oluşturduğu manzara ile uyum içindedir. Uçak gökyüzünde uçarken, resimde de görüldüğü gibi, önünde bulutlardan oluşan bir duman bulutu varken, ardında yeşilliklerle dolu bir dağ manzarası bırakır.


Hadiste Deccal için, "öyle bir nara atacak ki yer ile gök arasındakilerin hepsi duyacak" ifadesi de kullanılmıştır. Günümüzde radyo, televizyon ve internet gibi teknolojik gelişmeler, çeşitli uydu sistemleri ve radyo dalgaları vesilesiyle dünyanın dört bir yanında yayın yapabilmekte, tek bir yayını dünyanın her ülkesinden herkes aynı anda duyabilmektedir. Bu teknolojik sistem, tek bir yayının veya tek bir sesin, hadiste belirtilen şekilde gökte ve yerde herkesin duyması konusu ile mutabık görünmektedir. En doğrusunu Allah bilir.
Hadiste ayrıca, "Deccal'in yere emredip ekin bitireceği" belirtilmektedir. Günümüzde birbirinden farklı tarım makineleri ve çeşitli boylarda traktörler vesilesiyle toprağa ekin kolaylıkla ekilebilmekte ve yine benzer makinelerin sulama ve gübreleme teknolojileri sayesinde kısa bir süre içinde hasat alınabilmektedir. Yerin söz konusu tarım makineleri ile kolaylıkla ekilebilir ve verim alınabilir konumda olması, hadisin işaretiyle uyum göstermektedir. Kuşkukuz en doğrusunu Allah bilir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder