Salı, Mart 01, 2011

Uyulması gereken doğrular

Bilimadamları, arkeologlar ve müze yetkililerine göre define arama ve tabiat varlıkları konusunda yapılması gereken, fakat uygulanamayan bazı yanlışlıklar var. Bu yanlışlıklar şöyle sıralanıyor:


İçinde define de bulunsa kültür varlıklarının değeri, kendi ortamında daha fazladır. Bir eser (define de olabilir) çıktığı yerde korunmalıdır. Çünkü oranın tarihine ışık tutacak niteliktedir. Bu bağlamda kaçak kazıları teşvik edecek olaylara mani olmak gerekir.


Koleksiyonerler, dolaylı olarak define aramak için yapılan kaçak kazılara yeşil ışık yakmaktadırlar. Koleksiyonerlerin, bilimsel çalışmaları desteklemeleri ve koleksiyonlarını evlerinde değil, müzelerde sergilemesi gerekir. Koleksiyonerlerin evlerindeki eserler veya defineler, müzelere bağışlansın ve onun adına müzede bölüm açılsın. ABD'de ve Avrupa'da işleyen sistem bu.


Büyülü define diye bir şey olamaz. Ancak, definecilik eski çağlarda da olduğundan dolayı mezarlarda, 'mezarlara izinsiz gömü yapılmasın' diye bir takım ceza işaretleri bulunmaktadır. Örneğin) 'Kim bu mezara izinsiz gömü yaparsa, kutsal devlet hazinesine şu kadar miktar ceza ödemek zorundadır.' gibi


Kültür varlıklarına sadece ve sadece uzman kişilerce müdahale edilmeli.


Gençliğin eğitilmesi şart. Bir kere Türkiye'deki kültür varlıklarının bize ve dünyaya ait olduğunu, bunların tahrip edilmemesi gerektiğini herkese anlatmak gerekir.


Halk inanışlarından birisi de ülkemizle diğer devletlerin arasında define konusunda yapılan bir gizli anlaşma olduğudur. Topraklarımızda hangi medeniyete ait bir define yada eser çıkarsa o devlete iade edileceği yönünde gizli anlaşma yoktur.


Bilimsel çalışmalar ne kadar artarsa kaçak kazılarda o derece azalır. Fakat bu tam olarak uygulanamamaktadır. Bu nedenle, maddi imkanı olan kurum ve kuruluşların bilimsel çalışmaları desteklemeleri gerekir.


Kaçak kazı yapana 'ihbar ödülü'verilmiyor diye bir inanış vardır. Fakat bu doğru değildir. İhbarcıya belli bir ikramiye verilmektedir. Eski eser veya define bulunduğunu ihbar edene o eserin değer takdiri üzerinden 'İhbar +*bTazminatı' ödenir


'Define Arama Ruhsatı' almak zor değil kolaydır. Fakat, vatandaş zor olduğunu sandığı için geçen yıl define arama ruhsatı almak isteyenlerin sayısı sadece 3'tür.

Define, kumar gibi alışkanlık yapar

Define arama uğruna her şeyini kaybeden insanların bulunduğunu belirten İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dç.Dr.İlhan Yargıç, define avcılığının kumar gibi bağımlılık yaptığını kaydetti. Define arayan kişi, eğer normal işini, hayatını ve ailesini ihmal ediyorsa bunu 'bağımlı' olarak adlandırmak gerektiğini vurgulayan İlhan Yargıç, 'Her kumar oynayan bir kumar bağımlısı olmadığı gibi, her define arayan da hasta değildir. Ama belli define avcıları vardır ve bu kişiler diğerlerinin de kanına girerler. Onlar da bağımlının peşi sıra gidebilirler. Asıl bağımlı ve hasta olanlar bu kişilerdir. Hastalık derecesinde bağımlı olan bu kişiler, işi gücü bırakıp sürekli olarak define arama peşinde koştururlar. Normal hayatını aksatırlar ve hem zamanını hem de parasını bu işe verirler. Ve bu yıllarca bu şekilde sürer. Gerektiğinde kendi işlerini batırabilirler. Ama ona rağman yine de vazgeçmezler.' diye konuştu.

Diğer alışkanlıklar da olabilir

Hasta olarak nitelendirilebilecek kişilerin etkisiyle bir dönem bu işe merak sarmış ve sonra bırakmış insanların da olabileceğini belirten Doç.Dr. İlhan Yargıç, define aramayı sonradan bırakan kişilerin hasta olarak adlandırılamayacağını söyledi. Yargıç, 'Define arama bağımlısı olanlarda alkol bağımlılığı ve kumar alışkanlığı genel topluma göre sıkça görülür. Maceraperest ruhlu olan bu insanlarda tıpkı kumarbazların kumar oynarken duydukları coşku vardır. Bunlar da define ararken müthiş bir heyecan ve coşku duyarlar. Zaten asıl çekici olan da budur ve o hissin peşinde olanlar bu işi sürdürürler.'dedi.

Tedavi edilmeleri şart

Ailelerin bir kere bunu geçici bir heves gibi görmeyip ciddi tavır almaları gerektiğini anlatan Doç.Dr. İlhan Yargıç, çünkü bu insanların, define arama konusunda sınırı kaybedip, ipin ucunu kaçırdıklarını söyledi. 'Hayatlarını mahvedecek derecede bu işin peşinden koşar hale gelirler. Sürekli mantıklı açıklamalar getirerek bu olayın bir hastalık olduğunu kesinlikle kabul etmezler. Sonunda kesin bir ipucu veya harita bulmuşlardır ve her defasında bu şekilde işe girişirler.' diyen İlhan Yargıç, 'Hiç hazine bulan yok mu? Tabii ki var. Yüz kişiden 3 tanesi iyi şekilde para kazanıyorsa 50 tanesi de hiç olmazsa büyük paralar kaybediyor. Hatta bazısı bütün varlığını kaybediyor. Define avcıları içinde hazine bulmuş olanları var. Ama çoğunluğu kaybetmeye mahkum. Bu insanları, psikolojik tedaviye yönlendirmek gerekir. Mantıklı açıklamalarla veya ikna edilme yoluyla vazgeçirilemezler. Onun için önlemler alınmalı. Ailesi ve yakınları seferber olmalıdır.

Bu kişiye, define aramayı önleyecek kesin yaptırımlar uygulamalıdırlar' diye sözlerini noktaladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder