Salı, Ağustos 16, 2011

göktürk alfabesi

göktürk alfabesi



Türklerin siyasal varlık olarak tarih sahnesine çıkmaları, Milattan önceki yüzyıllara, Hiung-nu`lar dönemine kadar geriye gitmektedir. Hunlar döneminde yazının kullanıldığına ilişkin bazı kayıtlar olmakla birlikte, bu yazının niteliği hakkında açık bilgilere sahip değiliz. Bu yüzden Türklerin kullandıkları kesin olarak bilinen ilk alfabe Göktürkler döneminde yaygınlık kazanan Göktürk alfabesidir. Son yıllarda Issık-Göl yakınındaki bir kurganda bulunan iki satırdan oluşan yazı, Göktürk alfabesi karaterinde olup, M.Ö. V.-IV. yüzyıllara tarihlenmektedir. Bu yüzden de Göktürklere bağlanan ilk Türk yazısının Göktürk Kağanlığı`nın kuruluşundan yüzyıllarca önce bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir.

İlk Türk alfabesinden günümüze kalan en büyük kalınıtılar Göktürkler döneminde dikilen yazıtlarda karşımıza çıkmaktadır. Çözülüp değerlendirilmeleri ancak XIX. yüzyıl sonunda mümkün olmuştur. Bunlardan ilk bulunanları Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlar olmuştu. 1889'da da Orhon yazıtları diye anılan iki büyük yazıt daha ortaya çıkarılmıştı. Öteki yazıtlardan farklı olarak bunların arka yüzlerinde Çince metinler de vardı. Yani Ankara`daki Augustus Tapınağı`nda olduğu gibi iki ayrı dilde yazılmışlardı. Danimarkalı Türkolog Wilhelm Thomsen, 1893`te bu yazıtları çözmüş, böylece bunların Kültigin ve Bilge Kağan tarafından diktirildikleri, yazının Türklere özgü bir alfabe, dilin de eski Türkçe olduğu meydana çıkarılmıştı.

Anıtların öneminden ötürü Orhon alfabesi diye de anılan Göktürk alfabesinin kökenine gelince, bu konuda çok farklı görüş ve iddialar bulunmaktadır. Bu alfabede kullanılan işaretler, Runik diye adlandırılan eski Iskandinav yazısındaki işaretlere benzediğı için Runik karakterli sayılmış ve o alfabeyle ilişkilli olabileceği öne sürülmüştür.Yazıyı çözen Thomsen, bu Türk alfabesinin Arani alfabesinden türemiş olabilece görüşünü savunmuştu. Buna karsın Aristov gibi Rus bilginleri, bu yazıdaki işaretlerin eski Türk damgalarından alınmış olabileceğine dikkatleri çekmiştir. A. Cevat Emre ise, Göktürk yazısının Sümer yazısı ile aynı kökten gediğini varsaymıştır. Bütün bu değişik, hatta çelişik savlar arasinda söylenebilecek şey, bilim çevrelerinde en çok Thomsen'ın görüşünün tutunduğudur.

Göktürkler çağında yaygınlaşan bu ilk Türk alfabesi, yazıtlar dışında yazma eserlerde de kullanılmıştır. Doğu Türkistan Yazmaları diye adlandırılan eserler bunu kanıtlamaktadır. Bu alfabenin Göktürkler`den sonra gelen Uygurlar döneminde de bir süre kullanıldığı görülmektedir. 759-760 yıllarında dikilen Şine-Usu yazıtı ile son yıllarda bulunan Taryat Yazıtı bunu göstermektedir. Bunun dışında Göktürk alfabesi, bazı değişikliklerle Bulgarlar,Hazarlar, Peçenekler ve Sekeller tarafından da kullanılmış ve böylece Orta Asya`dan Avrupa içlerine kadar yayılmıştır.



Göktürk alfabesindeki 38 harf, aşağıdaki tabloda toplu hâlde gösterilmiştir. Bu tablo, özellikle ünsüzlerin kalınlık – incelik durumlarını anımsamak amacıyla sıkça kullanılabilir.



YAPISI
Orhun alfabesi ve bu alfabeyle yazılmış metinler Marcel ErdalWolfgang Scharlipp,Talat Tekin gibi araştırmacılar tarafından ayrıntılı olarak çalışılmıştır.

Orhun alfabesi'nde 38 harf vardır (Orhun harflerinin prototipi olarak görülen Yenisey yazı sisteminde 150'den fazla işaret vardır. Bu işaretlerin elenerek Orhun alfabesi'nde 38'e indirildiği görülüyor).
Bu harflerin 4 tanesi ünlü, geriye kalan 34 tanesi ünsüz işaretleridir. Doğal olarak Türkçe'de bu kadar sessiz harf bulunmaz. Bu durumun nedeni Orhun alfabesi'nde birçok sessiz harfin iki işaret ile gösterilmesidir. Somutlaştırılırsa, yanındaki seslinin kalın ya da ince oluşuna göre, "b,d,g,ğ,l,n,r,s,t,y" seslerini veren ikişer adet harf mevcuttur. Yani "bilge" sözcüğünü yazarken kullanılan "b" ile "bars" sözcüğünü yazarken kullanılan "b" birbirinden farklıdır. Ayrıca "ık,ok,nç,yn" gibi çift ses, çift ünsüz işaretleri de mevcuttur.

Sessiz harfler açısından kalabalık olan Orhun alfabesi, Türkçe'nin 8 sesli harfine karşılık 4 harfe sahiptir. "a,e", "ı,i", "o,u", "ü,ö" sesleri ayrılmadan yazılır ünlü uyumlarına göre gerektiği biçimde okunur.
Orhun Anıtları ile dönemin öteki yazıtları arasında, hatta Orhun'daki yazıtlar arasında kullanılan harflerin biçimleri bakımından (özellikle Tonyukuk Anıtı'nda kullanılan yazıda) bazı farklılıklar vardır. Yine
Tonyukuk Yazıtı'nda ötekilerde olmayan "baş" logogramı ile s, ş seslerini ünleyen kare biçiminde bir harf daha vardır. Bu harfler Göktürk alfabesinde olduğu gibi Türkiye Türkçesinde de çok kullanılır.

YAZMA ŞEKLİ

Orhun harfleri kullanılarak yazılan metinde (günümüzde kullandığımız Latin harfleriyle yazımda olduğu gibi) harfler bitişmez, ayrı yazılır.

Sözcükler, aralarına üst üste iki nokta koyulmak suretiyle birbirinden ayrı yazılır. Bunun dışında herhangi bir noktalama işareti yoktur. Yazı genellikle (Arap ve Fars alfabesindeki gibi) sağdan sola yazılır. Soldan sağa yazıldığı durumlarda harfler de ters dönük olarak yazılır.

Orhun yazısında seslilerin çoğu kez yazılmadığı görülür. Sesliler ilk hecede yazılır, sonrasında gelen sesliler de aynıysa diğerleri yazılmaz. Son harf sesliyle bitiyorsa o sesli de yazılır. Orhun yazısının sessiz harf yazımı da sağlamdır. Harf fazlalığına karşın önemli bir karışıklık ve karıştırma durumu görülmez. Ancak kalın ve ince sessizlerin, bazı yerlerde birbirinin yerine kullanıldığı da görülür. Ayrıca "s" harfi birçok kez "ş" için de kullanılmış ve ayrıca birbirine benzediği için (tabi ki Orhun alfabesinde) bir iki sözcükte de "l" yerine "ş" ve "kalın s" yazılmıştır.

Yazma kuralları türkolog Mehmet Kömen tarafından da kitaplaştırılmıştır.


ÖRNEKLER
ev sözcüğü: Click the image to open in full size. harfi ince ünlülerle kullanılır ve sözcük içinde /be/ veya /eb/ diye okunur. Şekli bir çadırı andırmaktadır. Tek başına /eb/ diye okunur ve ev anlamına gelir. Nitekim ev sözcüğü zaten /b/ sesinin sonradan /v/ sesine dönüşmesiyle eb > ev şekline dönüşmüştür.

ok sözcüğü: Click the image to open in full size. harfi sözcük içinde /ok/, /ko/, /uk/, /ku/ gibi okunuşlara sahiptir. Açıkça şekli aşağı doğru bir oktur, zâten tek başına okunduğunda /ok/ sesini verir.
ay ve yay sözcükleri: Click the image to open in full size. harfi sözcük içinde /ay/ veya /ya/ diye okunur, kalın ünlülerle kullanılır. Şekli yarım aya benzetilebilir. Ayrıca /ya/ diye okunduğunda yay anlamına gelir, kaldı ki şekli aynı haklılıkla yaya benzetilebilir. Nitekim, ya > yağ > yay dönüşümü olduğu düşünülmektedir
at , dağ sözcükleri ve atmak eylemi: Click the image to open in full size. harfi sözcük içinde /at/ veya /ta/ diye okunur, kalın ünlülerle kullanılır. Şekli yükseklik, uzaklık kavramlarını çağrıştırabilir. Tek başına dağ ya da at anlamına gelir. ta > tağ > dağ dönüşümüne uğradığı açıktır. Kaldı ki Anadolu'da hâlâ uzaklık, büyüklük ya da abartı belirtmek için taa deyişi yaygındır. Bunun yanında farklı zamanlarda şekli değişmiştir. Genelde bu şekillerin bir atın üstüne binmiş adam çağrışımı yaptığı da düşünülmektedir. Gökbey Uluç'a göre ise "atmak" eyleminden türemiştir ve "ok"la "yay" dan oluşan damgalar, atılmayı simgeler
en pekiştirme sıfatı: Click the image to open in full size. harfi /eng/ diye okunur. Şekli, tek kolunu açılı olarak kaldırmış bir kişi olarak düşünüldüğünde büyük bir şeyi gösteren kişi çağrışımı yapmaktadır. Zaten bugün de buna benzer olarak pekiştirme anlamı taşır ("en büyük", "en yüksek)


Click the image to open in full size. Click the image to open in full size. Click the image to open in full size. Click the image to open in full size. — yazıt TNGRI — harf çevirisi /teŋri/ — ses değerlerinin IPA abecesiyle çevriyazısı teñri — Türk Latin

Click the image to open in full size.
Göktürk yazısını taşıyan en eski belge Kızıl şehrinde bulunmaktadır.

Büyültülmüş resmi görmek için bu çubuğa tıklayın.
Click the image to open in full size.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder