İnsanoğlu var olduğundan beri ölüm sonrası bir hayata inanmıştır.Bu inançta ister istemez insanların bütün dünya görüşlerini sosyal,ticari ve dini alanlarda etkilemiştir.Bunu mimari yapılarda;sosyal tesisler, yaşanılan ev, dini merkezler ve mezar yapılarında görmekteyiz.Günümüze hiç zarar görmeden gelen Mısır piramitleri Anadoluda yükseklikleri 50 metreye ulaşan tümülüslerde ulaşılması güç sarp kayalıklardaki kaya mezarlarında ve basit mezarlarda yapılan kazılarda bunun örneklerini görmekteyiz.
Biz bu başlık altında Anadoludaki ölü gömme gelnekleri içerisindeki hediyeleri ele alacağız.Anadolu toprakları sürekli bir geçiş yolu olduğu ve çok farklı kültürlere ev sahipliği yaptığı için çeşit bakımından zengin bir geçmişe sahiptir.Çok ayrıntılı anlatılabilecek bir konu değildir çünkü anlatmakla zaten bu sayfalara sığmayacak kadar geniş bir konu.aynı zamanda bu konu anlatılırken fotoğraf ve çizimlerle desteklenmesi gereken bir konu.İleriki zamanlarda kuracağımız fotğraf galerisinde çok geniş bir bölümle bu konuyu ayrıntılı ele alacağız.
Anadoluda her kültürün kendine ait bu konuda farklı bir geleneği olmuştur.Buda Anadoluyu bu yönden zengin kılmıştır.Farklılıklar genelde ayrıntılarda kalmıştır kabaca ele alındığında bütün kültürlerin ortak özellikleri olmuştur.Bizde bu ortak yönleri ele alacağız.
İlk çağlardan beri ölüm sonrası hayata inanıldığı için ceset mezara konulduğunda beraberinde seramik kaplar;su ve yemek ihtiyaçlarını gidermesi için, kadınsa ayna takı toka ve ona ait sağ iken kullandığı özel eşyaları, erkek ise bir kılıç savaşçı bir erkekse kılıcın yanında kendine ait atı, zırhı ve diğer eşyalarıda konuluyordu.Mezarlar dini inançlarının yanında o toplumun sosyal yaşantısı, maddi durumu, hatta mimarisi ve ilişkide bulunduğu toplumlar hakkında ve şahsın sosyal statüsü hakkındada bize bilgi sunarlar.Sade bir vatandaşın mezarında günlük ihtiyaçları karşılayan seramik kap dışında fazla bir kalıntı olmaz.Ama eğer mezar bir krala,kraliçeye veya bir soyluya aitse mimarisinden içerisindeki hediyesine, gömülüş tarzına, mezarın dış görüntüsüne kadar farklılıklar gösterir.Örneğin mezar bir krala aitse içerisindeki yemek ve su kapları altın veya gümüş olabilir, kendisine ait olan atı, zırhı diğer özel eşyalarının yanında kendine ait hazinesi bile konulabliyor.
Bu kadar değerli hediyeler barındıran kral, kraliçe ve soylu mezarlarının mezar soyguncularına karşı korunma ihtiyaçları mimari yapılarını etkilemiş ve gizlenmesi gerekliliğinide beraberinde getirmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder