Pazartesi, Kasım 08, 2010

ORTODOKSLAR VE KATOLİKLER ARASINDAKİ FARKLAR

DEFİNE--DEFİNECİLİK-DEFİNE İŞARETLERİ-DEFİNE İŞARET ÇÖZÜMLERİ-DEFİNE HARİTALARI-HAZİNELER-DEDEKTÖR-DEFİNE ARAMA ÇUBUKLARI YAPIMI-GPR-ALTIN-GÜMÜŞ-ELMAS-TILSIM-GİZEMLER-GÖMÜ-SİKKE-CİN-EŞKİYA BELGELERİ-MEZAR TÜRLERİ-HÖYÜK-TÜMÜLÜS-KAYA MEZARI-MEDENİYETLER-EFSANELER-DESTANLAR-BÜYÜ VE BÜYÜCÜLÜK-KEHANET-ÜNLÜ EŞKİYALAR-ARKEOLOJİ-TARİHTE PARA-TAKILAR-DOĞAL TAŞLAR-DARPHANE-MÜZELER HAKKINDA BİLGİLER-DİNİMİZ İSLAM-DEFİNE HABERLERİ-TÜRK DÜNYASI-MİTOLOJİ-HEYKEL-ANTİK MISIR-ANTİKA NÜMİZMATİK-TÜRKİYEDE ARKEOLOJİ-ANTİK BÖLGELER-ANTİK KENTLER-TARİH VE TARİHİN YARARLANDIĞI BİLİMLER-HORASAN-ÖLÇÜ VE AĞIRLIK BİRİMLERİ-ÖLÇME ALETLERİ-TARİHİ TİCARET YOLLARI-EBCED HESABI-İŞARET ÇÖZÜMLERİ-DEFİNE ARAMA YOLLARI-GİZEMLİ DEFİNERİ BULMA-HORASAN ÇÖZME-KAYA MEZARLARI- MEZAR-ROMA SİKKE-BİZANS SİKKE-GREEK SİKKE-TARİHİ ANTİK SİKKE VE PARALAR-ARKEOLOJİ VE DEFİNECİLİK ÜZERİNE HER TÜRLÜ BİLGİ DEFİNE SIRLARINDA

Gerçekte Katoliklerle Ortodokslar arasında çok büyük bir farklılık yoktur. Temelde her iki kilise de bazı ufak öğretisel (teolojik) ayrılıkların dışında hemen hemen aynı öğretisel çizgiyi takip ederler. Bu iki kilise arasında var olan farklılıklar daha fazla bölgesel ve kilisenin yönlendirilişiyle ilgili farklılıklardır.

Hıristiyanlık içinde en yaygın ve en fazla üyeye sahip olan Katolik kilisesinin kuruluşu iddiasına göre bizzat İsa Mesih ve resulleri (özellikle Petrus ve Pavlus) tarafından olmuştur. Katolik kilisesi başlangıçtan bu yana sadık ve kesintisiz bir şekilde resullerin öğreti ve uygulamalarını devam ettirdiklerini iddia ederler. ‘‘Katolik'' kelimesi ‘‘evrensel'' demektir. Kilisenin yönetim merkezi Roma'da olup evrensel boyutlu olduğundan bu kilise ‘‘Roma Katolik Kilisesi'' adıyla bilinir. Bu kilisenin başında öleceği güne dek seçilip, Mesih'in görünür temsilcisi olarak kabul edilmiş bulunan ve Vatikan Roma'da yaşayan Papa bulunur.

KATOLİK ve ORTODOKSLARIN BİRBİRLERİNDEN AYRILMALARI

Bilindiği gibi ilk Hıristiyan kilisesi Pentikost günü Mesih tarafından vaat edilen Kutsal Ruh'un inanlılar üzerine gelmesiyle Yeruşalim'de kuruldu. Fakat Yeruşalim'in M.S. 70'de Romalılarca harap edilmesinden sonra baskılar nedeniyle, bu kiliseler başka bölgelere Avrupa'ya, yani batıya kadar yayıldı (Elçi.1:

O zamanlarda dünyada egemen olan politik güç Roma imparatorluğuydu. İlk üç yüzyıl boyunca Hıristiyanlar çeşitli ağır baskılara maruz kalmışlardı ama dördüncü yüzyılın başlarında (M.S. 312/3) Hıristiyanlığa dönen Roma imparatoru Konstantin'in emriyle Hıristiyanlara tam bir özgürlük sağlanmış ve böylece baskılar durmuş oldu. M.S. 395'de ise Roma imparatorluğu Doğuda Konstantilop (İstanbul) ve Batı'da da Roma şehirleri başkent olmak üzere ikiye ayrıldı. Yozlaşmaya başlayan Hıristiyanlık güç ardına koşmaya başlayıp, Batılılar Roma'nın, Doğulular da Konstantilop'un dinsel merkez olması gerektiğini ileri sürmeye başladılar. Roma devletinin desteğiyle günden güne güçlenen Roma kilisesinin rahibi kendisinin elçi Petrus'un halefi olduğunu, kilisenin tek evrensel şefi ve papası (babası) olduğunu bidirerek, Konstantilop patriğinin de onun yetkisini kabul etmesi gerektiğini ileri sürünce doğu kiliseleri buna karşı çıkıp birbirlerini aforoz ettiler ve bu şekilde 1054'te Batı'da Roma Katolik ve Doğuda da Ortodoks kilisesi oluşmuş oldu. Ortodoks kelimesi ‘doğru' anlamına gelip, doğru inanca veya görüşe sahip olan demektir.

Papa'nın yanılmazlığı ve evrensel yetkisinin kabul edilmemesinin dışında Ortodoksları Katoliklerden ayıran diğer bir kaç nokta da şunlardır.

Katolik kilisesi rahiplerinin evlenmelerini yasaklarken Ortodoks kilisesi rahiplerinin evlenmelerine müsade eder.

Katolikler Kutsal Ruh'un hem Baba'dan hem de Oğul'dan çıktığını ileri sürerken Ortodokslar Kutsal Ruh'un yalnızca Baba'dan, İsa aracılığıyla çıktığını ileri sürerler.

Roma Katolik kiliselerinde vaftiz uygulaması yalnızca su serpmekle yapılırken, doğu Ortodoks kiliselerinde bu tamamen suya daldırılmak suretiyle yapılıyordu.

Ortodokslar yalnızca resimlerle yetinmekteyken batı kiliseleri heykel veya statüler de yapıyor ve bunları da şereflendiriyordu.

Ortodokslar Rabbin Sofrasını ekmek ve şarapla yaparken Roma Katolikleri bunu yalnızca şaraba bulandırılmış kutsal ekmekle yapmaktaydı.

Ortodokslar ayinlerinde özellikle Yunancayı kullanırken, Roma Katolikleri Latinceyi kullanıyordu.

Ortodokslar bazı Hıristiyan kutlamaların Katoliklerden ayrı tarihlerde kutlarlar. Örneğin Katolikler İsa'nın doğuşunu 25 Aralıkta kutlarken Ortodoksluk sistemi altında olan Ermeniler 6 Ocağı kutlarlar.

Bu farklılıkların dışında bu iki kilise diğer bütün konularda hemen hemen aynı inanç sistemini paylaşmaktadır. Ortodoksların yoğun olduğu bölgeler doğu bölgeleridir. Ortodoks ve Katolikler arasında var olan bu ayrılık uçurumu tarih boyunca politik nedenlerden dolayı daha da derinleşti. Ama son dönemlerde Katolik kilisesi Ortodoksları yeniden kendi denetimine almak amacıyla çeşitli taktik ve atılımlarda bulunmuştur ve bu hala da devam etmektedir.

İncil'e Dayalı Protestanlarla Katolik ve Ortodokslar Arasıdaki Farklılıklar Nelerdir?



Söylediğimiz gibi gerçekte Katoliklerle Ortodokslar arasında (Ermeni resuli, Süryani kadim, Kildani vs...) çok büyük bir farklılık bulunmamakta, temelde bu kiliseler hemen hemen aynı öğretisel çizgiyi takip etmektedirler. Bu üç kilise içinde öğreti ve uygulamalarıyla farklılığı hemen göze batan kilise Mesih İnanlıları veya İncili Protestanlardır. ‘Protestan' kelimesi ‘protesto eden' anlamına gelip, kurulu kiliselerin İncil'den uzaklaşmış, İncil'e ters düşen öğreti ve uygulamalarını protesto ettiklerinden bu isim kendilerine verilmiştir. Katoliklerce uzun yıllar ‘‘sapkınlar'' olarak ilan edilen Protestanlar Vatikan II Konsülünden itibaren ‘ayrı kardeşler'' veya ‘‘kardeş kilise'' olarak görülmeye başlanmıştır.

Aralarında bulunan farklılıklara geçmeden önce Mesih İnanlılarının Katolik ve Ortodokslarla birlik içinde olduğu şu bir kaç noktayı vurgulamamız şüphesiz yararlı olacaktır

Tanrının varlığı, ebediliği, yüceliği ve üçlü-birliği, İsa Mesih'in yaratılamayıp ebediyen var olduğu, O'nun tam Tanrı ve tam insan olduğu.

İsa Mesih'in Kutsal Ruh aracılığıyla Meryem anadan mucizevî bir şekilde doğduğu, tamamen günahsız ve kusursuz olup, günahlarımız için haça gerilip öldüğü, üçüncü gün ölüler arasından bedenen dirilerek öğrencilerine göründüğü ve kırk gün sonra da diriliş bedeniyle göğe çıkması.

İsa Mesih'in ikinci kez görkemle yargı için geleceği, diriliş olacağı ve inananları cennete, inanmayanları da cehenneme atacağı

Kutsal Ruh'un bir etki olmayıp üçlü-birliğin üçüncü şahsiyeti olduğu.

Meleklerin ve aynı zamanda Şeytan ve cinlerinin ruhi şahsiyetler olarak var olduğu.

Kutsal Kitap'ın Tanrı'nın esini olduğu vs...

Bu ortak noktaları vurguladıktan sonra şimdi Mesih İnanlılarını Katolik ve Ortodoksluktan ayıran temel öğreti ve özelliklerin ne olduğunu birlikte incelemeye geçebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder