BAĞIMLILIK DURUMLARININ SINIFLANDIRILMASI
Çeşitli ilaç gruplarının yapmış oldukları bağımlılıklarda gözlenen özellikler ve belirtiler "tutkunluk" ve "alışkanlık" tanımlamalarının herhangi birine tam olarak uymadığı için bu türde bir sınıflandırma yapmak geçersiz olabilir. Bu nedenle ilaç gruplarına göre çeşitli bağımlılık tipleri ayırd edimiştir. Bunlar aşağıda incelenecektir.
1. MORFİN (OPİOİD) TİPİ BAĞIMLILIK
Morfin, kodein, morfin türevi yarı-sentetik ilaçlar ve farmakolojik etkileri bakımından morfine benzeyen ilaçlar, farmakolojide narkotik analjezikler veya opioidler olarak adlandırılırlar. Bu grupta olan ve bağımlılar tarafından en fazla kullanılan ajanlar morfin, heroin, afyon, oksikodon ve meperidin'dir.
Morfin tipi bağımlılığın başlıca karakteristikleri şunlardır:
a- Genellikle zorunluluk derecesinde ilaç özlemi, dolayısıyla güçlü psişik bağımlılık vardır.
b- Fiziksel bağımlılık erken başlar ve bununla birlikte tölerans gelişir. Kullanma süresi uzadıkça fiziksel bağımlılık ve tölerans dereceleri paralel olarak artar.
c- İlacın kesilmesi son dozdan 8-10 saat sonra başlayan yoksunluk sendromuna neden olur.
Çeşitli opioid ilaçların bağımlılık yapma potansiyelleri farklı derecededir. Güçlü öfori yapıcı etkisi olan heroin en yüksek potansiyele sahiptir. Suda çözüp i.v injeksiyonla veya sigara içerisine katılıp yada tütünü heroin içerisinde ıslatıp kuruttuktan sonra inhalasyon suretiyle, yada toz heroini enfiye gibi buruna çekerek kullanılır. Bazı narkotiklerin ve narkotik antagonistlerinin yoksunluk sendromu Tablo1' de verilmiştir.
2. ALKOL TİPİ BAĞIMLILIK
Pek çok yönden barbitürat tipi bağımlılığa benzediği için bazı kaynaklarda alkol-barbitürat tipi bağımlılık olarak tek bir başlık altında ele alınır. Alkol çeşitli kültürlerde değişik vesilelerle sık olarak kullanılan bir maddedir. Ancak, bu kullanım şeklinde bağımlılık söz konusu değildir. Kişi normal kabul edilen miktarların üzerinde ve toplumun kabul ettiği durum ve zamanlar dışında alkol almaya başlamış ve yeterli alkol stokunu bulundurma fikrini edinmiş ise, bu durumda alkol bağımlılığı (alkolizm) başlamış olarak kabul edilir.
Alkol tipi bağımlılığın başlıca özellikleri şunlardır:
a- Psişik bağımlılık değişik derecededir,
b- Sosyoekonomik ve kişisel zarara neden olur,
c- Alkole karşı tölerans yavaş bir şekilde gelişir. Fazla derecede değildir ve tam olmaz.
d- Fiziksel bağımlılık geç ve alınan miktar oldukça arttıktan sonra ortaya çıkar. Bu nedenle alkol kesilmesine bağlı tam bir yoksunluk sendromu tablosu fazla miktar (100 g) ve uzun süre (10 yıl) alkol alınması sonucu görülür.
Alkol bağımlılarında yoksunluk belirtileri olguların yarısında erken (ilk 24 saat) görülür ve hafif seyreder. Bazı olgularda ise geç (alkol alınışından 48-72 saat sonra) başlayan ve girişim yapılmadığı takdirde ölümle sonuçlanabilen ağır yoksunluk sendromu seklinde olur. Deliryum tremens adı verilen bu durumda, otonomik hiperaktivite belirtileri, titremeler, vizüel (görüntüsel) halüsinasyonlar, ajitasyon, konfüzyon, dezoryantasyon ve kardiyovasküler dekompansasyon birlikte ortaya çıkar. Alkolizm modelleri alkol suistimalinin komplikasyonları Tablo2 ve Tablo3 te gösterilmiştir.
3. BARBİTÜRAT TİPİ BAĞIMLILIK
Bu türde bir bağımlılık, barbitüratlar ve diğer uyku ilaçları (glutetimid, metakalon ve kloral gibi) ile görülebileceği gibi, trankilizan ilaçlar (diazepam, diğer benzodiazepin türevleri ve meprobamat gibi) ile de görülebilir. Bu ilaçların kısa ve orta etki süreli olanlarının bağımlılık yapma potansiyelleri, uzun etki sürelilerden daha fazladır.
Barbitürat tipi bağımlılığın özellikleri şunlardır:
a- Psişik bağımlılık genellikle belirgin olmakla birlikte, ilacın türüne göre değişkenlik gösterir,
b- Fiziksel bağımlılık güçlüdür. İlacın kesilmesi bazen ölümle sonuçlanabilen belirgin yoksunluk belirtilerine neden olur.
c- Tölerans gelişir; ancak bu tölerans alkole karşı olandan daha çok ve morfine karşı olandan daha az derecededir.
4. TÜTÜN TİPİ BAĞIMLILIK
Sigara içme ve diğer şekillerde yapılan tütün dumanı inhalasyonu, zamanla psişik ve fiziksel öğeleri olan bir bağımlılık oluşturur. Tütün içenlerde, duman içerisinde bulunan ve bağımlılık oluşturan en önemli etkenin nikotin olduğu kabul edilir. Nikotin, morfin ve kodeine oranla çok zayıf bir pekiştiricidir. Bu nedenle, tütün içmenin bağımlılık haline gelmesinde farmakolojiknitelikte olmayan dumanın kokusu, içine çekme olayı ve dumanın akciğerlerde ve solunum yollarında yaptığı duyusal uyarı gibi faktörler de pekiştirici olmaktadır.
Tütün tipi bağımlılığın başlıca özellikleri şunlardır;
a- İlaç özlemi oldukça güçlüdür.
b- Kısmi bir tolerans (farmakodinamik ve biyokimyasal) ve hafif bir fiziksel bağımlılık oluşur.
c- Yoksunluk belirtileri son sigaradan 24 saat sonra başlar ve günlerce devam eder. Sigarayı bırakan bağımlılarda tekrar başlama oranı oldukça yüksektir.
5. AMFETAMİN TİPİ BAĞIMLILIK
Bu ilaç grubuna bağımlı hale gelmiş kimseler ilacı ağızdan veya bazen i.v injeksiyon suretiyle alırlar. Amfetaminler, dopaminerjik sistem üzerindeki etkileri bakımından kokaine benzerler.
Bu tip bağımlılığın başlıca özellikleri şunlardır;
a- Psişik bağımlılık değişik derecededir; bazen çok ciddi düzeyde olabilir,
b- Fiziksel bağımlılık hafif veya hiç yoktur,
c- Tolerans gelişmesi yavaş fakat ileri derecede olur,
d- Kısmi tolerans nedeniyle amfetaminleri yüksek dozda kullananlar paranoid şizofreniye benzeyen bir klinik tablo gösterirler.
Aşırı dozda kullanılan amfetaminlerin yapmış oldukları psikotik reaksiyonların tedavisi için parenteral haloperidol uygulanır.
6. KOKAİN TİPİ BAĞIMLILIK
Kokain tıpta yüzeyel lokal anestezik olarak kullanılan bir ilaçtır. Sistemik uygulandığı zaman sempatik sinir sistemini etkiler ve bu periferik etkisi adrenerjik sinir uçlarından salıverilen noradrenalinin re-uptake'inin inhibasyonuna bağlıdır pekiştiri ve bağımlılık yapması SSS'deki dopaminerjik sinir uçlarından dopamin salıverilmesini arttırması ve re-uptake'ini bloke etmesinden kaynaklanır. Böylece özellikle limbik sistemde dopaminerjik etkinlik artar.
Kokain tipi bağımlılığın özellikleri şunlardır;
a- Kuvvetli psişik bağımlılık yapar.
b- Fiziksel bağımlılık yapmaz. Gerçek yoksunluk sendromu olmaz.
c- Tolerans gelişmez.
d- Belirgin kişisel ve sosyal zarara neden olur.
Kokain zehirlenmesinin aşamaları ve ilgili klinik sendromlar Tablo4 ve Tablo5'de gösterilmiştir.
7. ESRAR (MARİHUANA) TİPİ BAĞIMLILIK
Cannabis sativa var. indica (Hint keneviri) bitkisinden elde edilen ve etken maddesi kannabinoidler olan maddedir. kannabinoidler içerisinde esrarda en fazla bulunan ve esrarın farmakolojik etkilerinden sorumlu olan ana etken madde tetrahidrokannabinol (THC)'dür.
Esrar ve onun ana etken maddesi olan THC belirgin psikotrop etkilere sahiptir. Esrar kullanmanın tipik bir belirtisi konjektivada belirgin bir kızarıklık (göz kızarması)'tır. Ancak pupil çapını değiştirmez.
Esrar bağımlılığın belirgin özellikleri şunlardır;
a- Psişik bağımlılk değişik derecededir,
b- Fiziksel bağımlılık yapma potansiyeli düşüktür. Ancak uzun süre ve fazla miktarda esrar kullananlarda kesilme, hafif bir takım yoksunluk belirtilerine neden olabilir.
c- Tolerans gelişmesi önemsiz derecededir,
d- Esrarın kişisel ve sosyal zararlarının, alkolünkünden fazla olup olmadığı tartışmalıdır.
8. HALÜSİNOJEN (LSD) TİPİ BAĞIMLILIK
Halüsinojenler olarak adlandırılan ilaçlar çeşitli nedenlerle kullanılmaktadır. Bu tip ilaçları kullanan kişilerce en yaygın olarak ileri sürülen neden bu ilaçların dünyaya ve kişisel bakışta yeni yaklaşımlar sağladığı yönündedir.
LSD (Lizerjik asit dietilamid) kullanımının yaygınlığı, benzer ilaç gruplarının bir temsilcisi olması ve üzerinde çok fazla araştırmalar yapılmış olması gibi nedenlerle halüsinojenik ajanların prototipi olarak kabul edilmektedir.
Diğer yandan halüsinojenler başlığı altında toplanmadıkları halde, tedavide kullanımları sırasında halüsinasyonlara neden oldukları bildirilen bazı terapotik ajanlar da vardır (Tablo6).
LSD ve benzeri halüsinojen maddelerin yaptığı bağımlılığın başlıca özellikleri şunlardır;
a- Genellikle hafif ve orta derecede olmak üzere değişik derecede psişik bağımlılk gelişir. Bağımlılık nadiren kuvvetli derecede olabilir.
b- LSD'ye karşı çabuk (birkaç gün içerisinde) ve genellikle ileri derecede tolerans gelişir. Bu nedenle ilacın peryodik olarak kullanılması gerekir.
c- Fiziksel bağımlılık oluşmaz.
9. KHAT TİPİ BAĞIMLILIK
Khat, yemen ve Doğu Afrika'nın yüksek bölgelerinde tarımı yapılan Cantha edulis bitkisine bu bölge halkının verdiği isimdir. bu bitkinin körpe yaprakları ve filizleri çiğnenmek suretiyle kullanılır. taze yaprak halindeki Khat'ın temel aktif maddesi aminopropiofenon (ketiron)'dur. Bu madde stabil değildir ve kısa sürede başka maddelere dönüşür.
Khat'ın etkileri yönünden amfetaminlere benzer. Khat tipi bağımlılığın en önemli özellikleri orta derecede psişik bağımlılık oluşturması, fiziksel bağımlılık ve tolerans geliştirmemesidir.
10. UÇUCU SOLVENT TİPTEKİ BAĞIMLILIK
Eter ve kloroform gibi genel anesteziklerin, benzin ve benzol'ün, toluen gibi zamk sıvağlarının, boyacıların kullandıkları tiner'in (%90 toluen + %9 etil asetat + %1'den az benzol), karbon tetraklorür ve benzeri uçucu solventlerin, bilinci kaybettirmeyen miktarda inhalasyonu alkol şarhoşluğunu andıran öfori ve gevşeme hali oluşturur. Bu maddelere karşı belirgin olmamakla birlikte psişik, fiziksel bağımlılık ve tolerans gelişebilir.
Organik solventler toksik maddelerdir. Bunları kronik olarak koklayanlarda psikotoksik ve organik toksik etkiler ortaya çıkabilir. Bilinç kaybı ve ölüm olabilir. Bazı solventlerin toksisiteleri Tablo7'de gösterilmiştir.
Çeşitli ilaç gruplarının yapmış oldukları bağımlılıklarda gözlenen özellikler ve belirtiler "tutkunluk" ve "alışkanlık" tanımlamalarının herhangi birine tam olarak uymadığı için bu türde bir sınıflandırma yapmak geçersiz olabilir. Bu nedenle ilaç gruplarına göre çeşitli bağımlılık tipleri ayırd edimiştir. Bunlar aşağıda incelenecektir.
1. MORFİN (OPİOİD) TİPİ BAĞIMLILIK
Morfin, kodein, morfin türevi yarı-sentetik ilaçlar ve farmakolojik etkileri bakımından morfine benzeyen ilaçlar, farmakolojide narkotik analjezikler veya opioidler olarak adlandırılırlar. Bu grupta olan ve bağımlılar tarafından en fazla kullanılan ajanlar morfin, heroin, afyon, oksikodon ve meperidin'dir.
Morfin tipi bağımlılığın başlıca karakteristikleri şunlardır:
a- Genellikle zorunluluk derecesinde ilaç özlemi, dolayısıyla güçlü psişik bağımlılık vardır.
b- Fiziksel bağımlılık erken başlar ve bununla birlikte tölerans gelişir. Kullanma süresi uzadıkça fiziksel bağımlılık ve tölerans dereceleri paralel olarak artar.
c- İlacın kesilmesi son dozdan 8-10 saat sonra başlayan yoksunluk sendromuna neden olur.
Çeşitli opioid ilaçların bağımlılık yapma potansiyelleri farklı derecededir. Güçlü öfori yapıcı etkisi olan heroin en yüksek potansiyele sahiptir. Suda çözüp i.v injeksiyonla veya sigara içerisine katılıp yada tütünü heroin içerisinde ıslatıp kuruttuktan sonra inhalasyon suretiyle, yada toz heroini enfiye gibi buruna çekerek kullanılır. Bazı narkotiklerin ve narkotik antagonistlerinin yoksunluk sendromu Tablo1' de verilmiştir.
2. ALKOL TİPİ BAĞIMLILIK
Pek çok yönden barbitürat tipi bağımlılığa benzediği için bazı kaynaklarda alkol-barbitürat tipi bağımlılık olarak tek bir başlık altında ele alınır. Alkol çeşitli kültürlerde değişik vesilelerle sık olarak kullanılan bir maddedir. Ancak, bu kullanım şeklinde bağımlılık söz konusu değildir. Kişi normal kabul edilen miktarların üzerinde ve toplumun kabul ettiği durum ve zamanlar dışında alkol almaya başlamış ve yeterli alkol stokunu bulundurma fikrini edinmiş ise, bu durumda alkol bağımlılığı (alkolizm) başlamış olarak kabul edilir.
Alkol tipi bağımlılığın başlıca özellikleri şunlardır:
a- Psişik bağımlılık değişik derecededir,
b- Sosyoekonomik ve kişisel zarara neden olur,
c- Alkole karşı tölerans yavaş bir şekilde gelişir. Fazla derecede değildir ve tam olmaz.
d- Fiziksel bağımlılık geç ve alınan miktar oldukça arttıktan sonra ortaya çıkar. Bu nedenle alkol kesilmesine bağlı tam bir yoksunluk sendromu tablosu fazla miktar (100 g) ve uzun süre (10 yıl) alkol alınması sonucu görülür.
Alkol bağımlılarında yoksunluk belirtileri olguların yarısında erken (ilk 24 saat) görülür ve hafif seyreder. Bazı olgularda ise geç (alkol alınışından 48-72 saat sonra) başlayan ve girişim yapılmadığı takdirde ölümle sonuçlanabilen ağır yoksunluk sendromu seklinde olur. Deliryum tremens adı verilen bu durumda, otonomik hiperaktivite belirtileri, titremeler, vizüel (görüntüsel) halüsinasyonlar, ajitasyon, konfüzyon, dezoryantasyon ve kardiyovasküler dekompansasyon birlikte ortaya çıkar. Alkolizm modelleri alkol suistimalinin komplikasyonları Tablo2 ve Tablo3 te gösterilmiştir.
3. BARBİTÜRAT TİPİ BAĞIMLILIK
Bu türde bir bağımlılık, barbitüratlar ve diğer uyku ilaçları (glutetimid, metakalon ve kloral gibi) ile görülebileceği gibi, trankilizan ilaçlar (diazepam, diğer benzodiazepin türevleri ve meprobamat gibi) ile de görülebilir. Bu ilaçların kısa ve orta etki süreli olanlarının bağımlılık yapma potansiyelleri, uzun etki sürelilerden daha fazladır.
Barbitürat tipi bağımlılığın özellikleri şunlardır:
a- Psişik bağımlılık genellikle belirgin olmakla birlikte, ilacın türüne göre değişkenlik gösterir,
b- Fiziksel bağımlılık güçlüdür. İlacın kesilmesi bazen ölümle sonuçlanabilen belirgin yoksunluk belirtilerine neden olur.
c- Tölerans gelişir; ancak bu tölerans alkole karşı olandan daha çok ve morfine karşı olandan daha az derecededir.
4. TÜTÜN TİPİ BAĞIMLILIK
Sigara içme ve diğer şekillerde yapılan tütün dumanı inhalasyonu, zamanla psişik ve fiziksel öğeleri olan bir bağımlılık oluşturur. Tütün içenlerde, duman içerisinde bulunan ve bağımlılık oluşturan en önemli etkenin nikotin olduğu kabul edilir. Nikotin, morfin ve kodeine oranla çok zayıf bir pekiştiricidir. Bu nedenle, tütün içmenin bağımlılık haline gelmesinde farmakolojiknitelikte olmayan dumanın kokusu, içine çekme olayı ve dumanın akciğerlerde ve solunum yollarında yaptığı duyusal uyarı gibi faktörler de pekiştirici olmaktadır.
Tütün tipi bağımlılığın başlıca özellikleri şunlardır;
a- İlaç özlemi oldukça güçlüdür.
b- Kısmi bir tolerans (farmakodinamik ve biyokimyasal) ve hafif bir fiziksel bağımlılık oluşur.
c- Yoksunluk belirtileri son sigaradan 24 saat sonra başlar ve günlerce devam eder. Sigarayı bırakan bağımlılarda tekrar başlama oranı oldukça yüksektir.
5. AMFETAMİN TİPİ BAĞIMLILIK
Bu ilaç grubuna bağımlı hale gelmiş kimseler ilacı ağızdan veya bazen i.v injeksiyon suretiyle alırlar. Amfetaminler, dopaminerjik sistem üzerindeki etkileri bakımından kokaine benzerler.
Bu tip bağımlılığın başlıca özellikleri şunlardır;
a- Psişik bağımlılık değişik derecededir; bazen çok ciddi düzeyde olabilir,
b- Fiziksel bağımlılık hafif veya hiç yoktur,
c- Tolerans gelişmesi yavaş fakat ileri derecede olur,
d- Kısmi tolerans nedeniyle amfetaminleri yüksek dozda kullananlar paranoid şizofreniye benzeyen bir klinik tablo gösterirler.
Aşırı dozda kullanılan amfetaminlerin yapmış oldukları psikotik reaksiyonların tedavisi için parenteral haloperidol uygulanır.
6. KOKAİN TİPİ BAĞIMLILIK
Kokain tıpta yüzeyel lokal anestezik olarak kullanılan bir ilaçtır. Sistemik uygulandığı zaman sempatik sinir sistemini etkiler ve bu periferik etkisi adrenerjik sinir uçlarından salıverilen noradrenalinin re-uptake'inin inhibasyonuna bağlıdır pekiştiri ve bağımlılık yapması SSS'deki dopaminerjik sinir uçlarından dopamin salıverilmesini arttırması ve re-uptake'ini bloke etmesinden kaynaklanır. Böylece özellikle limbik sistemde dopaminerjik etkinlik artar.
Kokain tipi bağımlılığın özellikleri şunlardır;
a- Kuvvetli psişik bağımlılık yapar.
b- Fiziksel bağımlılık yapmaz. Gerçek yoksunluk sendromu olmaz.
c- Tolerans gelişmez.
d- Belirgin kişisel ve sosyal zarara neden olur.
Kokain zehirlenmesinin aşamaları ve ilgili klinik sendromlar Tablo4 ve Tablo5'de gösterilmiştir.
7. ESRAR (MARİHUANA) TİPİ BAĞIMLILIK
Cannabis sativa var. indica (Hint keneviri) bitkisinden elde edilen ve etken maddesi kannabinoidler olan maddedir. kannabinoidler içerisinde esrarda en fazla bulunan ve esrarın farmakolojik etkilerinden sorumlu olan ana etken madde tetrahidrokannabinol (THC)'dür.
Esrar ve onun ana etken maddesi olan THC belirgin psikotrop etkilere sahiptir. Esrar kullanmanın tipik bir belirtisi konjektivada belirgin bir kızarıklık (göz kızarması)'tır. Ancak pupil çapını değiştirmez.
Esrar bağımlılığın belirgin özellikleri şunlardır;
a- Psişik bağımlılk değişik derecededir,
b- Fiziksel bağımlılık yapma potansiyeli düşüktür. Ancak uzun süre ve fazla miktarda esrar kullananlarda kesilme, hafif bir takım yoksunluk belirtilerine neden olabilir.
c- Tolerans gelişmesi önemsiz derecededir,
d- Esrarın kişisel ve sosyal zararlarının, alkolünkünden fazla olup olmadığı tartışmalıdır.
8. HALÜSİNOJEN (LSD) TİPİ BAĞIMLILIK
Halüsinojenler olarak adlandırılan ilaçlar çeşitli nedenlerle kullanılmaktadır. Bu tip ilaçları kullanan kişilerce en yaygın olarak ileri sürülen neden bu ilaçların dünyaya ve kişisel bakışta yeni yaklaşımlar sağladığı yönündedir.
LSD (Lizerjik asit dietilamid) kullanımının yaygınlığı, benzer ilaç gruplarının bir temsilcisi olması ve üzerinde çok fazla araştırmalar yapılmış olması gibi nedenlerle halüsinojenik ajanların prototipi olarak kabul edilmektedir.
Diğer yandan halüsinojenler başlığı altında toplanmadıkları halde, tedavide kullanımları sırasında halüsinasyonlara neden oldukları bildirilen bazı terapotik ajanlar da vardır (Tablo6).
LSD ve benzeri halüsinojen maddelerin yaptığı bağımlılığın başlıca özellikleri şunlardır;
a- Genellikle hafif ve orta derecede olmak üzere değişik derecede psişik bağımlılk gelişir. Bağımlılık nadiren kuvvetli derecede olabilir.
b- LSD'ye karşı çabuk (birkaç gün içerisinde) ve genellikle ileri derecede tolerans gelişir. Bu nedenle ilacın peryodik olarak kullanılması gerekir.
c- Fiziksel bağımlılık oluşmaz.
9. KHAT TİPİ BAĞIMLILIK
Khat, yemen ve Doğu Afrika'nın yüksek bölgelerinde tarımı yapılan Cantha edulis bitkisine bu bölge halkının verdiği isimdir. bu bitkinin körpe yaprakları ve filizleri çiğnenmek suretiyle kullanılır. taze yaprak halindeki Khat'ın temel aktif maddesi aminopropiofenon (ketiron)'dur. Bu madde stabil değildir ve kısa sürede başka maddelere dönüşür.
Khat'ın etkileri yönünden amfetaminlere benzer. Khat tipi bağımlılığın en önemli özellikleri orta derecede psişik bağımlılık oluşturması, fiziksel bağımlılık ve tolerans geliştirmemesidir.
10. UÇUCU SOLVENT TİPTEKİ BAĞIMLILIK
Eter ve kloroform gibi genel anesteziklerin, benzin ve benzol'ün, toluen gibi zamk sıvağlarının, boyacıların kullandıkları tiner'in (%90 toluen + %9 etil asetat + %1'den az benzol), karbon tetraklorür ve benzeri uçucu solventlerin, bilinci kaybettirmeyen miktarda inhalasyonu alkol şarhoşluğunu andıran öfori ve gevşeme hali oluşturur. Bu maddelere karşı belirgin olmamakla birlikte psişik, fiziksel bağımlılık ve tolerans gelişebilir.
Organik solventler toksik maddelerdir. Bunları kronik olarak koklayanlarda psikotoksik ve organik toksik etkiler ortaya çıkabilir. Bilinç kaybı ve ölüm olabilir. Bazı solventlerin toksisiteleri Tablo7'de gösterilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder