Osmanlı mezar taşları, sahibinin mesleğini, meşrebini, maddi durumunu, medeni halini, kişilik özelliklerini, ilgi alanlarını, kısaca kişinin hemen bütün tanıtıcı özelliklerini bir takım semboller ve biçimlerle izleyicisine aktarmaktadır.
Bir müslüman mezar taşı;
…sahibinin bir kâtip…
…bir gemici…
…ya da bir asker olduğunu gösterebileceği gibi
…henüz evlenmemiş bir kız…
…ya da doğumdan kısa bir süre sonra ölmüş bir anne olduğunu da gösterebilmektedir.
Bir Rum mezarında bulunan kitabın…
…bir Musevi mezarında bulunan testere ve keskinin…
…bir Ermeni mezarında bulunan ayna ve makasın da benzer bir işlevi vardır.
Bir Müslüman mezar taşının başındaki sarık, kavuk, fes ya da takke, sahibinin saraya yakınlığını, maddi durumunu, hangi tarikata mensup olduğunu, tarikattaki konumunu belirtmektedir.
Benzer başlıklar gayrimüslim mezar taşlarının üzerine de işlenmiştir.
Taşlar üzerinde kullanılan her bir çiçek, meyve ve ağaç motifinin kendine has bir anlamı, bir iletisi vardır.
Müslüman mezar taşlarında kullanılan servi ağacı, vahdetin yani Allah’ın birliğinin sembolüdür. Ayrıca Allah lafzının ilk harfi olan elife benzetilir. Genellikle en üst dalı eğri olarak resmedilir ve bu da yaratan karşısında boynu bükük olmayı ifade eder.
Bu servi motifi ise bir Musevi mezar taşında yer almaktadır.
Servi ağacı Tevrat’ta şöyle geçer;
David’le, bütün İsrailliler servi ağacından yapılmış her çeşit çalgıyla, arplar, santurlar, tefler ve zillerle Rabbin önünde dans ediyorlardı.
(2. Samuel 6:5)
Görüldüğü gibi ortak göstergeler farklı din ve kültürlerde farklı anlamlar ifade etmektedir. Başka bir deyişle göstergeler aktarılırken çoğu zaman karşılıklarını geride bırakmışlardır. Örneğin mezar taşlarında sıklıkla kullanılan gül motifi Müslüman mezar taşlarında Hz. Muhammed’in sembolüdür ve genellikle Allah’ı sembolize eden lalelerin altına yerleştirilir. Ancak Hıristiyanlıkta gül aşkın, tutkunun ve güzelliğin sembolüdür. Bununla birlikte Hıristiyanlarca kutsal sayılan ve Hz. Meryem’i sembolize eden “ağlayan lale” motifine de Müslüman mezar taşlarında rastlanmaktadır. Böylelikle gül, lale ve ağlayan lale motifleri birleşmiş, bir bütün olarak hem Müslüman hem de gayrimüslim mezar taşlarına benzer biçimlerde işlenmiştir.
Bu güçlü etkileşime rağmen Müslüman ve gayrimüslim mezar taşlarında kullanılan göstergelerin tam bir ortaklığından söz edilemez. Her alanda olduğu gibi mezar taşlarında da etkileşimin sınırları belirlenmiştir. Bu belirlenimde dini, tarihi pek çok etken saptanabilir.
Öncelikle, bilindiği gibi İslam inancında insan tasviri yasaklanmıştır ve bu sebeple gayrimüslim mezarlarında bulunan insan figürleri Müslüman mezar taşlarında görülmez.
Çeşitli haç figürleri ve melek tasvirleri de Müslüman mezar taşlarında bulunmayan göstergelerdir. Gayrimüslim mezar taşlarında en sık kullanılan göstergelerden biri el figürleridir.
Hz. Musa’nın kardeşi ve dilimize de geçen kâhin sözcüğünün kökeni olan Kohen’in ellerini simgeleyen bu figür Musevi mezarlarında sıklıkla görülmektedir.
Birbirini tutan iki eril el, ölümüyle Cennet’e gittiğine inanılan kişinin Cennet’teki karşılanışını simgeler. Bazen de aile mezarlıklarında eşlerin ölümle birbirinden ayrılmadığını, Cennet’e giden yolda da el ele olduklarını anlatmaktadır. Bu durumda ellerden biri eril diğeri belirgin şekilde dişil olacaktır. Müslüman mezar taşlarında ise el figürüne rastlanmaz.
Dini nitelikli monogramlar Musevi mezar taşlarında sıklıkla kullanılmıştır.
Farklı kültür, din, tarih ve coğrafyalarda farklı anlamlar taşıyan çift başlı kartal figürü İstanbul’da bulunan gayrimüslim mezarlıklarında kullanılırken, yine İslamiyet’teki canlı tasviri sınırlaması sebebiyle Müslüman mezar taşlarında kullanılmamıştır.
Günümüzde “Dünya Tıp Birliği”nin ve “Türk Tabibler Birliği”nin resmi sembolü olarak kullanılan ve en genel anlamıyla tıbbı simgeleyen asaya sarılmış yılan motifi gayrimüslim mezar taşlarında kullanılmaktadır.
Yılan motifi mitolojik hikâyelerde yaşam, ölüm, bilgi ve gizemle birlikte anılır. Yılanın deri değiştirmesi ölümsüzlüğü, toprağın altında ve üstünde dolaşması ise ölüm ve yaşamın arasında bulunmasını akla getirir. Yılan mitolojik döneme ait hiyerogliflerde koruyucu niteliğiyle resmedilmiştir. Bu motif gayrimüslim mezar taşlarında ölümsüzlüğün ve tıbbın simgesi olarak yer alır.
DUA-CİN-BÜYÜ-TILSIM-SİHİR-NAZAR-MUSKA-DİNİMİZ İSLAM-MİTOLOJİ-DEFİNE-DEFİNECİLİK-DEFİNE İŞARETLERİ-DEFİNE İŞARET ÇÖZÜMLERİ-DEFİNE HARİTALARI-HAZİNELER-DEDEKTÖR-DEFİNE ARAMA ÇUBUKLARI YAPIMI-MADENLER-GÖMÜ-EŞKİYA BELGELERİ-HÖYÜK-TÜMÜLÜS-ÜNLÜ EŞKİYALAR-ARKEOLOJİ-TARİHTE PARA-TAKILAR--MÜZELER-İSLAM-MİTOLOJİ-HEYKEL-ANTİKA -TÜRKİYEDE ARKEOLOJİ-ROMA-BİZANS-İSLAMDA BÜYÜ-DEFİNE-DEFİNECİLİK-GÖMÜ-ESKİ ALFABELER-HORASAN-MÜZE-HEYKEL-DEDEKTÖR-ALTIN-SİKKE-DEFİNEDE TILSIM-GİZEMLER HAKKINDA BİLGİLENDİRME SİTESİ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder