Pazar, Haziran 19, 2011

İŞARETLERİN DİLİ

Burada unutulmaması gereken şey; işaretlerin mantığında asla kesin kural yoktur. Ama her ne olursa olsun her işaret yakın veya uzak anlamıyla bir şeyleri anlatmaktadır. Doğada hiçbir işaret durup dururken ve can sıkıntısından yapılmış şeyler değildir.

Konu ile ilgisi en üst düzeyde olan uzman ekiplerimizin bilgi ve tecrübeleri doğrultusunda medeniyetlerin siyasi iktisadi sosyokültür yapıları göz önünde tutularak her ay bir veya birkaç işaretin en doğru ya da doğruya en yakın olan açıklamalarını burada vereceğiz.

İşaretlerle ilgili mesafe tayinleri yapılırken her uygarlığın veya azınlıkların kullandığı ölçüm sistemleri dikkatle ele alınmış, ölçüler buna göre verilmiştir. Böyle olmakla berber hesaplamalar sırasında küçük yanılgıların olabileceğini gözden uzak tutmamak ve buna göre daha bir dikkatle arazi gözlemleri yapılması gerekir.

Kazı işlemlerine başlamadan önce sağlıklı çalışan ve bilinçli kişilerin kullanacağı alan tarama ve dedektör sistemleriyle, nokta ve derinlik tespitlerinin de olabildiğince sağlıklı yapılmasında fayda vardır.

Zira geçen uzun zaman dilimleri içinde erozyon ve iklim şartları sebebiyle deprem ve sel faktörleriyle derinlikler azalmış veya çoğalmış olabilir. İşaretin muhtemel anlatımındaki derinlik bu nedenlerle tutmayabilir. Derinlik ölçümünde hassasiyeti olan bir cihazın bu nedenlerle büyük önemi vardır. Biz; işaretin derinlik ölçümünü de veriyor olması halinde ancak bunu söyleyebiliriz. Gerisi bakıcıya ve cihaza kalmıştır.

Bu ilk sayımızda Anadolu’nun pek çok yerinde ve sıkça rastlanılan “Tavuk ve Civciv”sembolünden söz edeceğiz. Sadece paraya işaret etmeyen, aynı zamanda doğum veya ölüm kültürleriyle de yakın alakası bulunan bu veya bunun gibi sembollerin her yönüyle incelenmesine çalışacağız.

İşaretler ait ortaya koyduğumuz yaklaşımlar define ile olan ilişkiyi belirlediği kadar aynı zamanda meselenin akademik yönüyle alakalı olacaktır. Böylece bir yandan işaretin define ile olan ya da olmayan ilgisini anlatırken bir yandan da bu alanda küçük çaplıda olsa bir eğitime katkıda bulunacağımızı düşünüyoruz.


TAVUK VE CİVCİV SEMBOLÜ:


Tavuk yalnız başına ya da yanında civcivleriyle birlikte en çok kullanılan define motiflerinden biridir. Gerek yalnız başına tek tavuk ve gerekse beraberindeki yavruları mutlak definenin işaretidir. Bizans ve Ermeni kültürleri tarafından sıkça kullanılmıştır. Anlamları kavimlere göre değişmekle beraber, genel manadaki anlamları arayıcıyı büyük ölçüde yanıltmadan emanete ulaştıracaktır. Yeter ki daha önceden açılmış, içindekiler alınmamış olsun.

Tavuk ve yanındaki civcivlerle ilgili figürlerin hangi anlamları taşıdıklarını şimdi maddeler halinde sıralayalım:

Öncelikle şunun bilinmesinde fayda vardır: Genellikle tek rakamlı gruplar duvarda, çift rakamlı gruplar yerde, kayada olur. Örneğin bir tavuk ve yanında 5 yavrusu varsa bu çift gruptur, yerde olur. Ya da bir tavuk yanında 6 yavrusu varsa bu toplam 7 eder ve duvar kayadadır. Ancak bu işin istisnası şudur: 1 tavuk ve yanında 7 civcivin olduğu durumlar çoğu kez duvar kayalarda bulunduğu gibi, yere sabit yatay (yer) kayalarda da bulunabilmektedir. Tabii ki bu durumlarda definenin yeri ve şekli de farklı noktalarda aranması gerekmektedir. Şimdi bu genel bakıştan sonra, tavuk ve civciv konusunun detaylarına girmeye çalışalım:

* Yerde tek tavuk başı var ve başkaca hiçbir motif yoksa; bu kesinlikle yer altında mahzen var demektir. Ve genelde resim yerde ise resmin altıdır. Duvarda tek tavuk başı varsa ibik sayısı sayılır. Her ibik 72 cm ya da 120 cm olarak gagası değil de tam tersi istikamette sayılır. Bu iki ayrı ölçünün sebebi farklı medeniyetlerin bu ölçüleri kullanmasıdır. Örnek vermek gerekirse 3 ibikli bir tavuk resmi önce 72 cm ile ölçülür. Bu mesafede çukur veya tümsek ya da taş, tuğla, kapak aranır. Bu mesafe 2.16 m yapar. Şayet burada bir boşluk tespiti yapılamazsa bu kez 3 x 120 hesabıyla 3.60 m. mesafede bir işaret aranır. Bu tip boşlukları dedektör ve çubuklar rahatlıkla bulabildiği gibi, üzerinde zıplayarak da çoğu kez ses ve sarsıntıdan da boşluk tespiti yapılabilir.

*Duvar kayada tavuk bir bütün halde resmedilmiş ve şekillendirilmiş ise resmin bulunduğu kaya, uzaktan bakıldığında tamamen bir tavuk heykelini andırır. Bunun için iyi bir gözlem yapmak gerekir. Başka yerde tavuk aranmaz. Kayanın kendisi zaten tavuktur. Bu taktirde tavuğun kaya biçiminde gagası tespit edilir ve baktığı istikamette altında define olabilecek taş aranır. Bu taşlar küçük ve büyük olabilir.

* Tek kabartma tavuk bazen, boynunda çan taşıyan inek gibi müjde ile beslenmiş olabilir. Bazen de tek tavuk içinden harita çıkabilmektedir.

* Tavuk ve çevresine serpiştirilmiş muhtelif sayıdaki civcivler kesinlikle aile mezarıdır. Civciv sayısınca orada mezar aramak gerekir. Yine tavuk resminin ya da tavuk şekli verilmiş büyük kayanın etrafında civciv sayısı kadar irili ufaklı taş kayalar vardır ve çevrede bu kayalar yatmaktadır. Emanetler parça halinde bu taşların altında bulunmaktadır. Bu tip defineler çok derinde olmaz ve kaya taşların tam altında bulundurulur.

* Tavuğun bulunduğu yerde yedi dizili civciv bazen yokmuş gibi görünebilir. Ancak bunlar ışık oyunuyla ya da güneşin yansıtacağı ışığın belirlenmiş saatine hesaplanarak yapılmış olabilir. Bu tip gizlemeler Anadolu’da çok yerde bulunmaktadır. Örneğin Niğde’de bulunan Sungur Bey Camiinin cümle kapısının iki yanında ve sütun başlığı motifiyle işlenen kapı lambasında saçları örgülü iki adet genç kız resmi vardır. Bu iki kabartmalı resim ancak sabah güneş doğması esnasında ve belli bir saat dilimi içinde görülür. Güneşin yön kaybetmesiyle birlikte bir siluet halinde daha sonra silikleşir. Bu tip durumlarda civcivlerin ortaya çıkması için tavuğun işlendiği kayaya güneşin dik vurduğu an tespit edilerek bir saat öncesi ve sonrasında kaya üzerinde gözlem yapılır. Ya da mümkün oluyorsa tek tavuğun etrafı su ile ıslatılır. Bu işlem sonucunda ortaya civcivler ya da değişik bir başka işaret veya işaretler çıkabilir. Bu takdirde çıkan işaretin ölçüleri çok önemlidir. Arama buna göre yapılmalıdır.

* Tavuk peşinde sıra ile dizili civcivler varsa burası kapalı mezar olabilir. Bu tip kapalı mezarlar bir tünel ya da dehlizin girişi olarak düşünülebilir. Dehlizin devamında civciv sayısı kadar mezar ya da dağıtılıp serpiştirilmiş emanet vardır.

* Tek civciv tavuğun sol kanadı altında ise; motifli kayanın hemen altında mutlak mezar bulunmaktadır. Bu tür mezarlar boş değildir.

* Tek civciv tavuğun sağ kanadı altında ise; kayanın motifli yüzüne bakılmaz. Diğer (arka) yüzünde yine kayanın dibinde ya da altında bir mezar bulunmaktadır. Bunun müjdesi olmaz. Yalnızca mezara bakılacaktır.

* Civciv var; tavuk yoksa tavuk aranmaz. Çünkü kayanın kendisi tavuktur. Serpiştirilmiş sabit gibi görünen ama sabit olmayan, bir iki kişinin zorlamasıyla kaldırılabilecek taşların altı doludur. Bunlara dikkat edilmesi gerekir.

* Yemlenen tavukta tavuğa yem veren insan aslında motif olarak resmin hemen yakınında üstü sivri alt tarafı genişleyen kayadır. Dikkatli bir bakış; bu kayanın adeta bir tavuğa yem atmakta olduğunu görecektir. Burada çok iyi bir gözlem gerekir. Adamın yemlediği yüzde civciv sayısı kadar küçük yapılı, yerde yatan taşlar vardır. Bunlar civcive benzetilir. Para bu taşların altındadır.

* Mağara içindeki civcivli tavuk ayrı anlam taşır. Bu tür mağaranın girişi dışarıdadır. Tavuğun giriş kapısı günümüzdeki kümeslerde görüleceği üzere kümese insan girişi için yapılan büyük kapının altına ya da yanına yapılan küçücük bir kapıdır. Öyleyse mağara içinde de tavuk ve civciv bulunursa bu mantık akıldan çıkarılmayacaktır. Bu emanet mağaranın içindedir. Çünkü tavuğun folluğu kümes içinde ve köşededir. Buradaki para da böyledir. Ancak derinlik fazla olabilir. (2 m. civarıdır.)

* Mağara içindeki tavukla beraber bir veya birkaç civciv varsa ve bunlardan birisi kafasını arkaya çevirmişse bu yüzde yüz ikinci bir mağara girişinin varlığına işarettir. Tavuğun yönüne bu durumda kesinlikle bakılmaz. Girişi bulmak için bir su kanalı oyması bulunabilir. Mağara duvarlarında çok dikkatli bir gözlem yapılmalı. En ufak bir detay bile gözden uzak tutulmamalıdır.

Bu şekil girişler iki şekilde kapatılmıştır: birincisi horasan uygulamasıdır. Eğer böyleyse burada bir açıklama ile okuyucuya bir kolaylık gösterelim; Sabit ve yerli duvarlardan horasanlı duvarı ayırt etmek için bazen tokmak ve çekiç kullanırız. Kullanılacak çekiç asla demir olmamalı tahta çekiç (küçük balyoz) kullanılmalıdır. Çünkü horasanlı ve sabit kaya üzerine yapılacak vurgularda ikisinin çıkaracağı ses çok farklıdır. En ideal olanı tahtadan mamul bir çekiç ya da balyozun kullanılmasıdır.

İkincisi de yumruk büyüklüğünde taşlar, bildiğimiz harç benzeri karışımla örülmüş ve üstü Horasanlaşmış, mağara duvarlarının tabii haline uydurulmuştur. Burada da yine işaretlerinden yola çıkılarak horasanlı girişin bulunması gerekir. Bu da genellikle bir su kanalı gibi 1-2 parmak genişliğinde oyulmuş şeridin başlangıç ya da bitiş noktasıdır.

Bu, mağara içindeki arayış içindir. Dışarıdaki girişin bulunması içinde yine aynı yolla hareket edilir. İçine su döküldüğünce akacak gibi olan mağaranın dışındaki bir su yolu bu giriş kapısını bize verecektir. Bu oymalar bazen çatallı olabilir. En sağlıklı yol, böyle bir su yolu bulunursa bunu en yüksek noktasından çok yavaş bir biçimde yeteri kadar su dökülerek suyun takip ettiği yolun bulunmasıdır. Gözle takip yanıltabilir. Çünkü oyulan su yolu alt eteklere inerken bilinçli olarak çatallandırılmış ve aldatıcı görünüm kazandırılmıştır. Su ise buradaki gerçek yolu takip edecek ve girişi gösterecektir.

* Sırtında civciv taşıyan tavuk varsa; civcivde kafasının dönüklüğünün olup olmadığına bakılır. Yoksa 50 metreyi geçmeden ileri istikamette kafa ya da bütün tavuk şekli verilmiş bir kaya aranacaktır.

Başı geriye ya da yana çevrilmişse o istikamette aynı şekilde bakılır.

Tavuk ve civciv konusunda şu bilgileri de göz önünde tutunuz:

• Sırttaki tek civcivde müjde olabilir.

• Sırttaki tek civcivde harita olabilir.

• Sırttaki tek civcivli tavuğun çevresi ıslatılırsa kuru iken görülmeyen ek işaretler meydana çıkabilir.

• 7 civcivli tavuğun ibiği varsa 2-2,5 metre civarında müjdesi olabilir.

• 7 civcivli tavuğun ana parası 7 adettir. Ya da çevredeki 3-5 kişinin ancak devirebileceği kadar büyük çaptaki yerde yatan kayaların altına serpiştirilmiştir. Bu mantık kavimlere göre değişmektedir.

• Tavuk ve civciv sembolleri düz tarla kenarlarında kaya üzerindedir.

• Tavuğun üst gagası uzun, alt gaga kısa ise emanet tavuğun baktığı istikamette (50m den az) dir. Şayet alt gaga uzun, üst gaga kısa ise o taktirde yine 50 m.den az bir mesafede ve geri tarafındadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder