Artık büyünün insanın enerji sistemine zarar veren bir kalkışma olduğunu ve bozulan bu enerji dengesinin kelimenin tam manasıyla yine bir enerji transformasyonu ile tedavi edilebileceğini biliyoruz.
Kendisine büyü yapılan kişinin enerji dengesi bu konunun uzmanı olanlar tarafından insanın doğasına uygun bir şekilde tam ve normal limitlerde dengelenmesi zorunludur. Bu tür bir tedavi büyünün etkisini tamamen ortadan kaldıracağı gibi, enerjinin revize edilmesi nedeniyle, aynı kişiye yeniden büyü yapılmasını da güçleştirecektir.
Günümüzde, aslında neredeyse yüzyıllar boyunca pek çok faydasız ritüel ya da terkibin büyünün kesin çözümü olarak sunulduğunu görmekteyiz.. Oysaki bu tür bir yaklaşımın: bu ilmin temellerine ters düştüğü herkesin bilgisi dâhilindedir. Sözün gelişi kerameti kendinden menkul kimi medyumların büyünün çözülmesi için Kur'an ayetlerinin okunması ya da yazılarak kişinin üzerinde taşınması gibi yöntemleri önerip dururlar. Kuşkusuz ki son derece faydalı ve mutlaka etkisi olabilecek çalışmalardır bunlar: ancak tek başına yeterli olduklarını söylemek hem cehalet hem de ilimden bihaber olmak demektir.
Tabi ki Allah kelamı olan kur’an ayetlerini okumak tedavinin olmazsa olmazlarından birisidir ki bunun bir yere kadar faydalı bir işlem olduğunu reddetmek de mümkün değildir. Yinede yalnızca Kur'an okumak yeterli bir işlem olmayacaktır. tıpkı eli kırılan birisinin elinin düzelmesi için Allaha dua etmesi ve öylece beklemesi gibi.. kuşkusuz ki dua, Allahtan yardim dilemek, ona yakarmak acıyı dindiren hatta tedaviyi kolaylaştıran bir etkiye neden olacaktır: ancak hastanın bütün bunları yaparken bir de bir hekimden yardim alması kendini bir de tıbbın ellerine teslim etmesi bir zarurettir. Bu manada büyüye maruz kalmış kişinin öncelikle aurik bedene yönelik çalışmalarla tedavi edilmesi, tedaviye ek olarak da Allah kelamı Kur’an ile destek alması bu karanlık beladan kurtulmak için Allah’ a sığınması temel önerimizdir..
Tabi ki Allah kelamı olan kur’an ayetlerini okumak tedavinin olmazsa olmazlarından birisidir ki bunun bir yere kadar faydalı bir işlem olduğunu reddetmek de mümkün değildir. Yinede yalnızca Kur'an okumak yeterli bir işlem olmayacaktır. tıpkı eli kırılan birisinin elinin düzelmesi için Allaha dua etmesi ve öylece beklemesi gibi.. kuşkusuz ki dua, Allahtan yardim dilemek, ona yakarmak acıyı dindiren hatta tedaviyi kolaylaştıran bir etkiye neden olacaktır: ancak hastanın bütün bunları yaparken bir de bir hekimden yardim alması kendini bir de tıbbın ellerine teslim etmesi bir zarurettir. Bu manada büyüye maruz kalmış kişinin öncelikle aurik bedene yönelik çalışmalarla tedavi edilmesi, tedaviye ek olarak da Allah kelamı Kur’an ile destek alması bu karanlık beladan kurtulmak için Allah’ a sığınması temel önerimizdir..
Fakat bu konularla alakalı hazırlanan çoğu muğlak ya da karmaşık yapıda ve herbiri digerinin neredeyse tıpkı basımı piyasa kitapları: hali hazırda büyü sebebi ile korkunç manevi sıkıntılar içinde kıvranan insanlara yüzlerce kez sure okumayı önermekte: büyünün bozulması için haftalar boyu yüzlerce kez Felak ve Nas vb surelerinin okunmasını tavsiye etmektedirler. Bu tavsiyeler hastanın bu ağır sorumluluğun altında ezilerek daha da ümitsizleşmesine neden olmakta ve maalesef yüce yaradana inançlarını örselemektedirler. Çünkü Kur'an ayetlerini her gün yüzlerce kez okumak; hem de anlayarak, bilerek, hissederek okumak oldukça ağırdır. Zaten hastaların bu tavsiyelere uyduğu durumlar da tahmin edebileceğiniz gibi son derece nadirdir. Hasta genellikle ya bir - iki gün okuyup hadiseye teslim olup pes eder ya da şeytanın bir diğer oyununa mağlup olup: bu ritüelleri uygulamadan büyüye teslim olmayı seçer.
Kanaatimizce ilk elden yapılması gereken: hastanın üzerindeki enerjinin bir uzman tarafından dengelenmesi ve tedavi sonrası sürece harfiyen riayet etmeleri olacaktır.
Son olarak yüzyıllarca uygulanagelmiş kimi kurgusal büyü bozma formüllerini bütünüyle reddetmediğimi de eklemek istiyorum. Ne var ki auraya yonelik tedavi olmaksızın, hastaya sadece ayet okumasını önermenin pratikte kalıcı bir sonucu üretemediği ve yinelenen büyüler karşısında daha da zor durumlara düşüldüğü aşikardır.
Son olarak yüzyıllarca uygulanagelmiş kimi kurgusal büyü bozma formüllerini bütünüyle reddetmediğimi de eklemek istiyorum. Ne var ki auraya yonelik tedavi olmaksızın, hastaya sadece ayet okumasını önermenin pratikte kalıcı bir sonucu üretemediği ve yinelenen büyüler karşısında daha da zor durumlara düşüldüğü aşikardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder