Cuma, Ocak 07, 2011

DEFİNE İLE İLGİLİ EŞKİYA BELGELERİ/WOLÇAN

Define,definecilik,define işaretleri,define arama yolları,gizli defineleri arama,cinler büyü tılsım,define arama çubukları, ,gizemli defineleri çıkartma,define nasıl aranır hepsi burada.

668 yılında karadeniz sahilleri emine burnu pomariye kenti kuzeyinde
181 kişilik çetemle birlikte karaya bastık. aylardan teşrin evvelin on beşinci günü bir ikindi vakti güney doğuya doğru yönelerek osmanlı diyarlarına esas hareket ettim. dimitrovgrad hasköy suvelingrad polovdiv laskigrad eyaletlerinden topladığım muhteşem ordumla 51 mühendis 40 mimar 28 papaz ve okutman 42 kaşif 6 gemici tayfası 17 top uzmanı ve ateşci 18 aşçı ve hizmetçi yamağımı 181 kişilik çeteme dahil ettim. 7 koldan yedi bazının yedi bölgede iz ve nişanlarımız olup 366 adet yekunen de kabul eder bunlardan sadece 66 adedi dolu olup 300 adedi ise sahte ve son derece oyalayıcıdır benim ikinci çıkışım konstantinapolis eyaleti site kentinin marmaraya vakıf olan sakin bir kuytusudur 3 üncü hareketim eğe denizinin edremit körfezi koylarına olup halen uygarlığınan kol gezdiği diyarlardır.4 üncü taarruzum gürcü diyarında batı karadeniz kıyısından pani şarlarından olup güneye münhasırdır posof hanek borçka fnark şehri taraflarından yay çizerek ermeni ahalisinin bol olduğu civarları ihtiva ede 5 inci harekatım sinyone burnundan başlayarak arap ı suriye bölgesine kadar siyaret eder. ve osmanlı topraklarını çiğner geçer . kara deniz üsküdar sahilinden doğuya dönerek bu denizin kıyılarını tarar geçerim. 7 inci bölgeme kaim olan işgal hareketim grek toprakları içersinde cereyan etmiş olup aleksandropolise yi başlangıç merkezim olarak tasarladım . karatepe kara burun 1669 senesi teşrinsani vakit sabaha karşı karaya ayak bastığımızdan itibaren tahriben tahminen iki saat yaya yürüdük yeşil akan ince bir suyun boylarına vardık tam iki gün iki gece konakladık. dimitrov ve petrey iki sadık adamım 100 yıllık bizansın sanat şaheseri bir MAĞARA’ keşfettiler kapısında çift kılıç resmi olup ağzı son derece dardır içeriye sürünerek girilir dardır ve loş karanlıktır tahminen yarım saat emekliyerek yürürüm . karşıma geniş bir galeri gelir bu galerinin tam ortasında yuvarlak ve halis mermerden bir havuz mevcuttur.suyu eksik olmaz galerinin sağ ve solunda bizansca yazılar vardır .7 adedi tuzaklıcınasına kapının üzerinde + işareti yapılmıştır ve kabartmadır diğer kapıların üzerindede + olup oyma yani çizgi halindedir sakın aldanmayın ana kapıdan girersem 25 adım atarım hemen sağ tarafıma bakarsam duvarda bir kabartma maymun resmi bulurum maymun aynen kasılmış muz yer vaziyette bize bakar . maymundan 71 adım ileride karşıma demir kalın bir kapı gelir anahtarını üzerinde bıraktım . yalnız ben anahtarı sola çeviririm şayet sağa çevirirsem bir ok fırlar ve de beni vurur. tam 15 ton ağırlığında tahminen ölçtüğümüz altın gümüş bronz hellen heykel ve silahları buradadır .ayrıca mahzenimin sağ ve sol cenaplarında birer salkım üzüm resimleri ile iki adet atinalı askerin kabartma şekilleri şahaserce resmedilmiştir bana lazım olan sadece ikiadetgeçici tekne ve halattır piliçli tavuk . bu bölgede bir tavuk ve 5 adet yavrusundan ibaret olup kabartma olarak plançev tarafından yapılmıştır . 5adet yavru sair 5 bölgemi ana tavukta benim bu birinci bölgemde olduğuna delil sayılır şayet bulursanız muvaffak olmamanız için hiç bir neden yoktur baktım ana tavuktan 70 mil kuzeye yürüdüm . siyah ama simsiyah bir kayada sade tek bir karayılan resmi gördüm ağzı şimale bakar boyu 27 cm yi bulur . bu diyara kılıçlı MAĞARA’ yahut çifte kılıçlı MAĞARA’ derim papaz mişigan iki adet tam 180 okka tanasi çeken platin iki kılıcı derince deresi yahut çamlık mevkiinde dar sarp vahşi bir çatak içinde bulunan kaşif işi derin ama dar MAĞARA’ya getirdi mühendisim olan reçko petroviç 111 parmak uzunluğunda paslanmaz krom çelik yayları kılıçlara vurguladı MAĞARA’nın sağ ve sol cenaplarına yuvalar açarak kılıçları buraya vurguladı yayların altında 135 okka her biri çeken iki ağırlık boşluğa sallandırıldı şimdi iki keskin kılıç sürekli olarak bu MAĞARA’nın kapısında haretet halindedir katiyetle içeri kiseyi bırakmaz bilmeyene bin bir kere lanet getirir zaten benim yapacağım iş zor değildir ama benim yaptığımı çözecek benden çok zeki bir şahıs olmalıdır MAĞARA’nın önüne geldiğimizde kılıçlar çalışır belirttiğim sahaya ayak basmak gerekir ancak ve de ancak MAĞARA’nın sağ sol tarafından muvaffak olmak gerekir taşları çıkartırsanız yaylar boşalır ve kılıçlar etkisiz ve de zararsız hala gelir kılıçlı MAĞARA’nın üzerinde kabartma kılıç resimleri vardır içeriye girirsek sağ ve sol cihetlerde muhtelif ebatlarda put resimleri görürüz MAĞARA’nın ağzından 122 adım içeride 7 yol mevcut olup aslında her bir yol biri birine bağlantı ve komplekstir başını ve sonunu katiyen bulamassınız başınız döner ve içeride 7 ci yol en hatasız ve en basit yoldur doğru mala ***ürür. yıllarını bana adamış kaşif şöyle der( ver de gözünü doyur al de adamlarını doyur )bu sözleri beğendiğimden MAĞARA’ya içersine kazıttırdım ve de yazdırttırdım insanın zevkli anlarını yazması kadar gayet hoş bir şeyi hayatta tasavvur edemem ben kendim mimarım aslım arnavuttur bulgar için çarpışırım onun için vuruşurum ölürüm öldürürüm tabi kendimide doyururum (not el yazısı notların 8 nci sahifesi burada bitmiştir 9-10-11-12 sahifeler kayı olmuştur).

tekrar oturak taşımızın yanına geldik ve oturdum. (devamı) düşünürken şelalanin üst tarafında bir iri balık resmi olduğunu gördüm. balık MAĞARA’nın işaretiydi derhal harekete geçmeleri için adamlarımı bir araya toplayarak lüzum eden emirleri verdim . netice arzuladığım şekilde idi bizanslılardan kalma kral mikail MAĞARA’sından 80 kazan dolusu envai çeşit ziynet altını çıkardık adamlarımı bir sevinç aldı ateş yakılması için emir verdim hem balık tutuyoruz hem içiyor hem de eğleniyoruz gece yarısı çoktan geçmişti eğlenceyi yarıda kesmeleri için emir verdim onlar yatmak için dağılırken bende değirmenin ismini vermiştim (arkacık değirmeni)yahut doğancık değirmeni yalnız bu değirmenin ismini arkacık değirmeni olduğunu benden başka bilen yoktur adamlarım burasını kazan dere değirmeni olarak bilirdi bu değirmen sahte olup anadolu yarım adası içersinde olan diğer 6 adet değirmen aynı ismi taşımakla beraber sahtedir boştur ve oyalayıcıdır ertesi gün şafakla beraber yola koyulduk bir ara gurubun en önüne gelerek geriye döndüğümde bir baktığım zaman 300 atlı bir süvari grubun üzerimize doğru hızla at sürdüklerini farkettim .değirmenin üst tarafına dönerek patika yoldan hızla ileri fırladım adamlarımda beni takip etmekle vakit kaybetmediler poyraz istikametinde at sürerek kara orman mevkiine geldik buraya pusuya yattık ve gelen grubu kara orman mevkiinde yenerek katlettik bu arada 5 kişi kayıp verdiğimizi öğrendim pek çok ganimetin yanında 300 at sahibi olmuştuk sırp sarlarında bu yağız atları pek fazla akçe osmanlı altını verırlerdi
muazzam büyük bir kayanın yarısını kırdırdım bu kayaya tek bir istavroz işareti vardır .ve adını kesik kaya koydum bu kayanın hemen sağ tarafından bir su gelir dönemeci alırken batar yok olur sol tarafında ise 3 veya 4 kişinin sığınabileceği taş kovuğu vardır bu kovuğun altını oyarak mahzen yaptık (.....)adet heybe dolusu altını buraya koydurdum ve 17 kişi ile burasını kapattırdım kovuğun içinde ve solunda kabartma bir tosbağa resmi görmezseniz içeriye girmeyiniz bu sırada sakin ve keyif içinde kendime has bir kroki çizerek hazırladım kalıptan çıkan mahalkanın içersine teslim ederek oyuğun karşısına geçtim hava kararmış yağmur neredeyse yağmak üzereydi. muazzam kenarının cephe kısmını işaret ederek halkayı oraya çaktırdım ölçüm zirveden iple 6 metre gelir gelmezse 18 arşın noksan olabilir bu kaya halkalı kayadır daha ileride arnavut kaldırım döşenmiş bağdat yolunu görürüz bu yolu arkamıza alarak ona paralel olan ince bir dereden karşıya geçtik hafif meyilli bir yokuşu tırmandık o sırada yağmur hızla yağmaya başladı yolun sağında eski bir harabelik yere sığındık burada konakladık yer bizanslılardan intikal etmektedir bir gece orada konakladık adamlarımın can sıkıntısından olacak pek çok nişanlar yapmışlar bazı yerlere kendi paralarından yerleştirmişlerdir bunlar her biri adamlarımın kendilerine ait ufak emanetler olup yerlerini kayıtlarıma almadım yalnız kafası çalışan her şahsın tahminim keski çekiçle bu paraları çiçeklerden bal toplar gibi toplayacağından eminim

.......ben panov endruspelye vasil dimitrov petrov alevtodev cercis yuvanni vasilevski kumandasındaki 780 kisilik bir birliğim 1672 yılı kasım ayında mısırın iskenderiye limanından nevale alarak dirlenmiş dinçleşmiş taş gibi geldi yer ........ vasileveski baltimorlu karayılan tahta bacak jak bastiyan edremitli kör sarku adriyatikli defterdiyan hepsi ama hepsi bir arada bulunuyordu 3 parca gemide 90 ton ağırlığında nevale bariz tıka basa doluydu birleşik kırallığın osmanlı devletin hediyeleri arap şeyhlerinin hazineleri bir arada toplanmışlardı çok büyük bir korsan yapısı MAĞARA’nın önüne gemileri demirlediler tam 80 gün devamlı çalışma ile 1200 kişi bu malı korsan yapısı MAĞARA’ya taşıdık halatlarla gemi yaptık ben geminin kumanda mevkiinde vasilevski ile beraberdim baltimirli karayılan ikinci gemide idi işimiz bittiğinde yorgunluktan ölüyorduk yatıyor ertesi sabah erkenden başlıyorduk böylece tam 80 gün ve gece çalışmakla emanete aldık gemiler emren talimatlarımla imha ettirip denizin içersine çökerttik ayrı ayrı ve bir üçgen halinde denizin en sarp yerindedir burası tamamen kuzeye cephelidir müstakiliyeti ilelebet payidar olacaktır 18 metre yüksekliğinde ve de 11 adım eninde kapısı vardır bir yelkenli ile rahatça içeri gireriz içerisinde bir delikten 131 merdivenle yukarı çıkarız ve bir odaya gireriz 550 okrure badna yakın genişliği olan bir yerdir mallarımız ıçlarımız hepsi burdadır bu yol kapılıdır açması ise fevkalede zordur bunun için odanın kenarından kapısı olup horasanla sıvalıdır bu bana göre çok kolaydır yalnız yukarıdan 21 kulaç sarkmak külfetini gerektirir murç ve bir çekiçle kırarak içeri girebilirim bu işin marifeti neticesinde kumandanlarıma muazzam bir ziyafet verdim onları mükafatlandırdım zeki ve kurnaz dedo yuvanniyi çatal sakalın yanına yolladım aynı günün muhtelıf vakitlerinde adamlarımı kendi bölgelerine gönderdim yalnız adriyatikli lefter hastalandıktan mutevellit iki daha yanımda istirahat etti.not gemilerin boşaltıldığı yer karadeniz sahili midye civarı kuzeye tam cepheli bir yerdir.
ertesi günü öğle üzeri haramiler deresi civarını tetkik için bazılarından sadık adamım odev ve sair 7 kişiyi gönderdim biz o sırada iri bir yerli taşı oymaya başladık ikindi vakti odev geldi ileride ufak gölcüğün ince ayağının haramiler deresine karıştığını anlattı derhal bir kağnı arabamı hazırlattım içersine 1500 okka altın bulunan nevaleyi yüklettim ben atıma atladım yanımızada 34 kişi alarak sarı göle geldik bu gölün ayağından başlayarak 40 adet döşenmiş taş görürsünüz içlerini yoklamadan geçmeyin yalnız birisinde oyuk işareti olup esasında sadece o sahtedir aradan 3 gün 2 gece geçti o akşam yerli ana taşa soldan büyük taşlardan yapılmış 3 basamağı olan ve birinci taşın basamağı çatlak olan değirmen yapılmıştır ve bitmiştir bu değirmene düz girilir 3 basamağı vardır yerle birdir domuzun ayağının içinde sağ ayağına bakarsınız 9 civcivli tavuk resmini görürsünüz ufak yavru anasının üzerine çıkmış bir yılan onlara saldırır vaziyettedir ansının üzerindeki yavru doldurulmadır tek bir bizans altını içindedir değirmen suyunun sağına gelen tarafta def ile ayı oynatan bir ayıcı ile ayı resimleri tarafımızdan fevkelade güzel çizilmiştir ...... talimatım şu şekildedir ayının 23 adım karşısında gri bir taş vardır bu taşta ayının ayağının resmi vardır değirmenin önünde bir binek taşı vardır
.......sabah gün pırıl pırıl berlamüti harabelerinden erken saatlerde ayrıldık önden ilerliyerek bir kayalığa tırmandım burada kalıptan çıkma bir oturak taşı gördüm oturdum baktımki halkalı kayaya çaktığım halka buradan gözlük şeklinde gözüküyor aşağıya indim ve tekrar halkalı kayaya geldik bu sefer sağ taraftan dar bir boğazda bir çeşme gördük buda konstantin yapımı suyu ayakta rahatlıkla içilebilir oluğu taş bu çeşmeyi sabit nişan olarak karşısındaki sırta geldik bir MAĞARA’ içeride üç beş at leşi olup sinekler vızıl vızıl uçuşuyor dedimki adı sinekli MAĞARA’ olsun içeriyi girerseniz tam ortasında bir dikili taş bulursunuz taşın alnında oyma bir delik sağında nal resimleri görürsünüz bu taşı kaldırın ve bakın nalların yönünde yani devamlı sağ cenabı izleyerek daha ileride sol yolu görmezlikten gelerek ilerledik sol cihetten giren iki adamımın acı feryadı kulağımda cınladı yolu kestim tuzaklıdır dedim sağ cenabı kısa bir süre takip ettik 4 adet ufak odalarla karşılaştık bir odayı tamamen kapattırdım soldan 3 na odayı tamamen olmasada doldurduk denilebilir ağzı kapılıdır biz 6 saatte 40 kişi ile kapattık siz üç saatte 80 kişi ile açamazsınız bir kişi 240 saatte veya 10 günde devamlı çalışmaları ile bitirebilir odaları geçerseniz meydanlıkta orta yerinde taştan örme bizanslılardan kalma içersinde mallar doldurulmuştur bir kuyu görürsünüz ve her taşında bir istavroz görürsünüz yolun devamını izliyerek MAĞARA’dan çıkarız patika yoldan izlerseniz yol ikiye ayrılır bir yol bağdat yoluna gider diğeri aynı şekilde ters dönüp dolaşıp halkalı kayama ulaşır biz bağdat yolunu takip ettik kıble cihetinde ilerliye ilerliye akşam gün batarken vezir köprüsünden geçtik vezir hanlarına konakladık bol tavuk eti ile şarap içtik ve yedik eğlendik sabahleyin çimenika kalesine vardık bu kalede agzına kadar dolu kör bir kuyu ile ortada bir sandık dolusu altınımız bulunan 7 adet yar yaptık tam o sırada bizi izlemeye kalkan hancıyıda öldürerek kuyuya attık kuyunun üstü taşlarla örtülü olup zahmeti gerektirir ağzı dört köşe olup 21 kulaç derinliğindedir. ...... kurt kalesi.

Goncasıyla açılmış gül dalı ve bağdaş kurmuş beşik salar vaziyetteki Kadının hakkında çözüm. Kadın bağdaş kurmuş beşik salar vaziyete (Oyma) yerli kaya üzerinde goncasıyla açılmış gül dalı bir tepsi büyüklüğünde (kabartma)
Çözüm: Güneş doğar doğmaz tepsinin kayasına isabet eder. Kayanın tam üstündeki tepe beşik salar kadının karşısına isabet eder ve bu tepeye mal gömülmüştür. Bir mezara gömülmüştür.

ÇİFTE GÖVERCİN

Büyük yerli kayanın üzerinde ve kayanın kuytu yerinde ayrı kayada heykel şeklinde uçar vaziyete ağzı açık yapılmış, bu kayanın dibinde çıkan su içilir. Kaya MAĞARA’dan çıkan su içilir. Yanında dere boyunda ayrı ayrı kayalar üzerinde çifte güvercin uçar.

İKİ NÖBETÇİ

Büyük kalenin üzerinde resmi çift nöbetçi ve Ayı heykeli vardır. Burada Deve bağırtan yokuşu bulunur. Kervan yolu takip edilerek kapı kayaya inilir. Kapı kayanın bir duvarı kendinden düz olup, üzerinde bir çok resim bulunur. Burayı geçince pamukçu bayırın sağında bir çeşme vardır. Bayırın üzerinde 3 dikili taş bulunur bu taşlar gayrı tabidir. Posta yolu kavşağında 2. Çeşme vardır. Birinci eğilmeden su içilir. O biri dizlerini koyarak su içilir. Bunlara çırçır çeşmesi denir.

ANA KADIN

Köklü kaya üzerinde beşikteki çocuğunu emziren ana kadın (kendinden Karşıdan) karşıdaki kayada 7 Koyunlu çoban resmi vardır. Kabartma yapılmıştır.

KANTARLAR

Kantarlar yerli kaya üzerinde kantarlar ve bilek kalınlığında yapılmış olup, 6 çeşidi vardır. Topların durumuna göre toplar 39-40-44-66-90-138 çeşidi vardır. Üzerinde eski yazıyla yazılıdır. Ve taksimlidir. Ve rakamlarla taksimlidir. Bunlarda 39 okkayı gösterenin karşısında 3 dikili taş vardır. Taşların içinde alanda kaynak su mevcuttur.

HALKALI KAYA

Kuş kayasından darı alanına çıkar darı alanında 3 posta yolu birleşir. Boyalı çeşme meşhur yaylanın suyudur. Üç taşlar mevkii burasıdır. Burada 24 kulaç yükseklikte bir kaya vardır. Bu kayanın dibinde bir başı delik su teknesi vardır. Burada baktığın zaman Kartal kuş kayası görülür berber MAĞARA’sı Kartal kuş kayasının altındadır.


YATAKLI TUNÇ HALKA

Kayanın zemininde 18 kulaç yükseklikte içinde kuzu geçecek büyüklükte içinde ve bilek kalınlığında tunçla bir sikke ile çakılıdır. Halkanın kayadan yüksekliği 6 kulaçtır. Kayanın zemininden halkaya kadar 41 basamak çıkılır. Ve 41. Basamakta vardır. Bu merdivenden kısman kırıktır. Ayni kayanın zemininde 3 MAĞARA’ ini sıra ile vardır. Bunlardan birisine bir, ikincisine iki, üçüncüsüne üç öküz yatabilecek büyüklüktedir. (Dikkat labirent zeminlidir.)

bir köylü bize burada çöz akıl almaz dedi yaşı 85 yaşlarındaydı. 1. o herhalde iyi bilirdi tam sağlam bir mevki dedik sırtımızı kartal kayaya döndük . siöri taşladık bir kayalık yer gördük yanıma bir kaç emanet ve 3-4 kişi alarak burayı taradım fırına benzer bir MAĞARA’ gördük bu MAĞARA’nın karşısında bir koyun çanı vardır işaretli taşlardan ikinci yolu izlersek bu yolda edirne vilayetine gider burası ........kaya olup içine bakmayı ihmal etmeyiz .reçko binek taşına çıktı reis dedi karşıda bir MAĞARA’ var gel bak istersen bu MAĞARA’ küçük olup roma keşişlerinden kalmadır MAĞARA’nın kapısının yanına kesme bir yol vardır kapı ise 2 adım yüksüz geçebilecek genişliktedir içersinde bir ufak çocuk bir çift öküzü yedeğinde çeker vaziyette resimle süsledik MAĞARA’dan baktığımızda değirmeni ve havalini yüksekten ...masa ederiz. işte bu mevkiye toptan adamlarımdan emin ağanın ismini vaaz ettik ama emanetlerin yerini emin ağa bile bilmez vezir tepeye tekrar döndük daha yukarılara doğru gür bir kirazlık mevkiye rastladık dümdüz muntazam bir yayla adını kirazlı yayla koyduk yaylada bir öküz resmi kabartma olarak mevcuttur boynunda çan vardır bu yayladan 2 saat mesafede erikli yaylaya girdik burada beş gün konakladık pek fazla nişanlar yaptık bu işaretlerimiz (davul,yarım ay,tavuk,3 öküz,kız,yılan, ayı ve ayıcı,avcı,domuz,tavşan,kartal, kurt,sucu kız, balık,kantar,terazi,yarım insan heykeli ... erikliye yakın bir koru vardır.ağaçları top top kümelenmiş ve dar alana merkezileşmiştir burası çok hoşuma gitti adını top koru şeklinde vaaz ettik .reçko ve 3 heykel tıraşım olan ustalarım sert bir taştan yontarak gayet güzel şahane işlemeli hamile kadın heykelini yaptılar bu kadının elinde çocuk vardır .top korunun ucundan dönerseniz tekrar haramiler dere boyuna vasıl olduk derenin sağ ve sol cenapları ağır talimli adımlarla ilerledik haramiler deresine yakın kısımlarında dere iki kola ayrılır sağ kolu şeytan dereye inmektedir biz şeytan deresini takip ettik yolda bir ara durduk derenin karşı yamacı aklımca kayalık ve engebelidir adamlarımı bir araya toplayarak üç guruba ayırdım üç yerde oyuklar açmaları için gereken talimatı verdim biz bu işlerle meşgul olurken dedonun 14 kişilik gurubu oldukça yüklü bir şekilde yanıma geldi işte o zaman bu değirmenleri oldukları yerde bıraktık .değirmenle dere arasına sofra kaya adı verilen ve üstüne yontma taşlardan 3 merdiven ile çıkılan üç basamaklı sofra kayamız vardır . daha sonra sofra kayanın doğusuna gelen ilk tepeyi aştık ve kazan ve kazan dereye vasıl olduk .burada konakladık geceli gündüzlü tam 28 gün çalıştık burada bana ihanet eden 8 kişiyi katlettik ve silahları ile beraber emanetlerin üzerine gömdük sonra sırtımı değirmene verdim değirmenin domuzluğundan dökülen suların bulunduğu yere bir bizans altını koydurarak bir avuç horasanı üzerine yapıştırdım panov bunu bir güzel işleyerek domuz resmi haline soktu ve kurutmaya terk ettik değirmenin biraz uzağında tahminen 5 arşın yükseklikten dökülen bir şelale vardır altında gölcük taslık etmektedir şelalenin suyunu üstten kestirdim ve suyun döküldüğü yere demir bir kazığı halka ile berabar çaktık ve nişanladık suyun engelini kaldırdık su bütün haşmeti ile tekrar dökülmeye başladı suyun sıçradığı yerin başına oturduk slançev buradan baktığında karşı kayaya işaret koydu bir tek mahmudiye ve 30 cm uzunluğunda dik bir istavroz nişanı buradadır bu putun yanına gelen taraftan yukarı oturak taşına oturmak sureti ile başımızı hafif kaldırarak bakarsanız bir MAĞARA’ görürsünüz MAĞARA’ bizanslılardan kalmadır tekrar oturak taşımızın yanına geldik ....ve oturdum

kurt kalesi çimenika kalesinden gelenyol ikiye ayrılırken sağa gidenin dibinde kurulmuştur ulu bir kaledir terk edilmiştir kalede 8 teneke altın paramız olup tarafımızdan yapılmış ve dört basamaklı merdivenin altına yerleştirilmiştir kalenin eteğindesıra sıra kayalar vardır kırk kırkbeş kadar hayvan bağlanacak yerler önlerinde ...ramlikler bu kaladedir tabanı taş döşemedir çimenika kalesinden gelen yolun sol cenabını izliyerek diğer adamlarım kapı kaya adını verdiğimiz mevkie kadar gitmişlerdi kapı kayanın sol tarafında görürseniz kabartma olarak yapılmış bizans resmi görürsünüz bu güğümden su döken kızın resmidir

vezir tepe eteklerine gelirsek bir iki dönüm iriliğinde katırboğan gölünü görürüz bu göle katır boğan gölü denmesinin sebebi gölün bulunduğu yerin kayalık olması içine giren karların dışarıya çıkamamasıdır katır boğan gölünün ortasında bulunan adacığa iki adamım tarafından siyah taş yerleştirildi bu taşta 3 güvercin vardır vezir tepesinin poyrazından ve katır boğan gölünün doğusunda 10-15 gün kadar konakladık bu süre zarfında gölün doğusunda bulunduğumuz yer ve kayalıklara tam techizatlı bir yeni çeri askeri kayalığa tırmanır vaziyette yaptık askarin tırmandığı yerde dikili bir taş ve bu taşta yılan resmi vardır ağzı askerin cihetine yönelik olup kuyruğu hafif kıvrıktır
tepeyi dolaşırsanız 12 adım uzunluğuda vezir mezarı adı verilen ve çakıl taşları ile çevrilmiş öbekli bir emanet yerimiz mevcut olup derinliği fevkelade fazla olup katiyen derin kazdıkça terketmeyin yoksa pişman olursunuz vezir tepesinin eteklerinde pek çok işaret ve planlarımız mevcut olup sahte ve oyalayıcıdır aylarca arasanız pek bir mana çıkartamassınız zaten bizde anlıyamadık daha aşağıya doğru at sürdük baktıkki katır boğan gölünün suyu haramiler deresine karışıyor derhal dereyi izlemeye kuyulduk eski bir mahalde rum ahalisinden kalma aynı su arkı ile işleyen 3 adet değirmen gördük bunları sabit mevki olarak kalması için gönlüme kayit düştüm bir mesafe kat ettikten sonra meşenin sarı ve iyi cinsinden oluşan sırtta bir ormanlık mevkie girdik atlarımızdan indik sarı meşeliğin ortasına doğru ilerledik burada 3 öküzü yaptık uzaktan baktığımızda adi bir taş olup yanına vardığımızda iki çift öküzdür biri beyaz biri gri gök renkli oluparaları 3 adım olup kıç kıça yatar vaziyettedir biz burada tarihi ve çok eski bir mevkii devirerek yaktık kömür haline getirdik ve bu alana döşedik üzerine 21kişi 5 saat zamanla toprak attık petrof beyaz öküzü arkasına alarak öküzün baktığı yöne 51 adım yürüdü ve durdu ve yuvarlak ça bir taşa bir kız çocuğu bir tutam samanı öküze uzatmış şekilde resimle belirlediler sabahleyin çadırımdan dışarı baktığımda güneş pırıl pırıl idi aklıma vezir tepenin batı cihetinde olduğumuz geldi bu notu düştüm .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder