Pazar, Ocak 02, 2011

CİNLERİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

Cinlerin yaratılışı nasıldır?
 Cinler insanlardan farklı olarak ateşten (nar) yaratılmışlardır ve bedensiz bir yaşam sürerler. Aslında bir cin pek çok açıdan bedensiz bir insana benzer. Biz insanların bedenlerinin etrafında bulunan biyoenerjetik alan  (aura) cinlerin temel yapısını oluşturur.

  Cinler ne zaman yaratılmıştır?
 
Cinlerin yaratılma zamanının insandan çok daha önce olduğuna dair tüm araştırmacılar hemfikirdir. Şeytanın da cin olması zaten bunun en önemli kanıtıdır.

  Cinler insana benzer mi?
    Cinler ve insanlar her açıdan birbirine o kadar benzemektedir ki Kur'an her iki türe birden gönderilmiş, cinler de insanların sorumlu tutulduğu her şeyden sorumlu tutulmuştur.
    Cinler yaşamlarını sürdürmek için biz insanlar gibi besine ihtiyaç duymazlar. Var olabilmek için ihtiyaç duydukları enerjiyi Güneş'ten yayılan radyasyon ve kozmik ışınım sayesinde elde ederler.
    Cinlerin hastalanması, yaralanması vb. insana özgü sanılan birçok özelliği de söz konusudur. Enerjetik bedenlerinde oluşan bir dengesizlik hastalanmalarına, yine aynı enerjini bloke olması ise yaralanmalarına neden olur. Kendilerine ait tıp bilimleri, hekimleri ve tedavi yöntemleri vardır.


  Cinlerin doğumları, yaşamları, ölümleri nasıldır?
    Cinler de doğar,büyür, yaşar ve ecelleri geldiğinde ölürler. Doğumları hakkında - bizzat cinlerden aldığımız ve ciddiye aldığımız ve ciddiye alınması oldukça zor beyanlar dışında  - ne yazık ki elimizde hiçbir bilgi bulunmamaktadır.
    Cinler ile kurmuş olduğum şahsi diyaloglarda doğum için (Dünya zamanı ile) 17 gün süren bir gebelik sürecinin gerektiğini, manyetik anlamda şiddetli enerji içeren bölgelerde doğum yaptıklarını, doğumun daha çok enerjinin bölünmesi olarak tanımlanabileceğini ve doğan yeni cinin insan yavrusu gibi çaresiz bir halde değil kendi yaşamını tek başına sürdürebilecek durumda ortaya çıktığını öğrenmiştim. Değişik cinler bu konuda farklı iddialar da ortaya atmışlardı ancak hemen hemen hepsi yukarıda anlattıklarımın doğruluğunu onaylamışlardı. Yine de cinler kesinlikle güvenilir yaratıklar değillerdir ve bu nedenle doğum konusundaki bu bilgilerin de ne derece doğru olduğu belli değildir.
 

    Cinlerin ömürleri de hemen hemen insana yakın bir süredir ancak aramızda bulunan boyut farkı nedeniyle cinler ortalama 800 - 900 yıl yaşamaktadır. Bu devasa süreye rağmen kendi algılayışlarında bu süre bizim 60 yılımız kadardır.
    İnsanlara göre tek şanslı oldukları konu bizim gibi ömürlerinin büyük bölümünü eğitime harcamamalarıdır. Kısa ( bizim süremizle 6 ay) süren temel bir eğitim alırlar ve daha sonra herhangi bir bilgiye ihtiyaç duyduklarında onu "Akaşik" kayıtları adı verilen ve geçmiş zamandaki tüm bilgileri içeren devasa bilgi bankasından temin ederler.
   Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu Akaşik kayıtlarının yalnızca geçmişe dair bilgiler içeriyor olmasıdır. Cinler bu nedenle geçmiş ile ilgili konuları çok net olarak bilebilirler ve böylece gelecek ile ilgili söyledikleri yalanlara inanmanızı sağlayabilirler. Unutulmamalıdır ki cinler geleceği hiçbir suretle bilemezler.
   Cinler öldüklerinde arkalarında bir ceset bırakmazlar. Sahip oldukları yoğunlaşmış enerji alanı dağılır ve bir daha hiç kimse ile irtibat kuramazlar. Bir cinin ölümü diğer cinler arasında çok ağır etkiler bırakmaz. Bu olayı çok sakin karşılarlar ve asla yas tutmazlar.

   Cinler nerede yaşar?
   Birçok araştırmacı cinlerin insanlardan ve hayvanlardan uzak, ıssız yerlerde yaşadıklarını kaydeder. Buna rağmen şahsi görüşüm bu iddianın doğru olmadığı ve cinlerin insanlarla içiçe yaşadıkları yönündedir.

    Cinlerin toplulukları nasıl yaşar?   Cinler de ırklara ve milletlere bölünmüştür. Binlerce farklı ırka ve milyonlarca koloniye sahiptirler. Bizdeki ülke tanımına benzemese de (çünkü toprak ve mekanları yoktur) ülkeleri vardır. Ülkeleri krallar yönetir, krallık babadan oğula geçer  ve/ya savaşarak kazanılır.
   Irkları ve milletleri arasından daima savaşlar olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Kurulan irtibatlar sonucu elde ettiğim bilgilere göre büyük savaşlarda milyarlarca cinin telef olduğu ve bunun ardından binlerce yıl süren uzun barış döneminin yaşandığı bildirilmiştir ancak beyanın kaynağı cinler olduğu için bilgi - ne yazık ki - güvenilir değildir. 

   Cinler seks yapar mı?
    Cinlerin de tıpkı insanlar gibi nefisleri vardır ve birbirleri ile seks ilişkisi içerisindedirler. Bizim gibi üreme amacı gütmeksizin sadece haz amaçlı olarak da seks yaparlar. Bizden farkları utanma duygularının olmaması ve seks konusunda bize nazaran fazlasıyla rahat olmalarıdır.
    Cinlerin erkekleri bu konuda çok zayıf bir yaradılışa sahiptir ve çoğu zaman dişi cinler ile yetinmeyerek dişi insan ve hatta hayvanlar ile de birlikte olurlar. Bu amaçla sıklıkla insanlara yaklaşır, önce ikna etmeye çabalar, reddedildiklerinde ise tecavüze kalkışırlar.
    Dişi cinler ise bu konuda kendilerine daha hakimdirler ve genellikle insanlar ile birlikte olmak için çaba serf etmezler. Buna rağmen dişi cinler de insanlara aşık olabilmektedir ve aşık oldukları erkekler ile ilişkiye girebilmektedirler.
    Tam bu noktada belirtilmesi gereken önemli bir konu vardır. Bazı araştırmacılar iki türün birbirini gebe bırakabileceğini öne sürer. Ancak elimizde bunu söylemek için gerekli sebeplerin hiçbiri bulunmamaktadır. Her şeyden önce böylesi bir ilişki tamamen ruhsal düzlemde gerçekleşir ve hazza yöneliktir. Bu tarz bir ilişkide kesinlikle fiziksel bir aktarım söz konusu edilemez. Fiziksel aktarım olmaksızın tarafların birbirini ne şekilde gebe bıraktığı sorusunun cevabını ise hiçbir araştırmacı vermeye yanaşmamıştır. Bu nedenle biz de bunun teorik olarak bile gerçekleşme imkanının bulunmadığını kabul etmeyi tercih ediyoruz.


 Cinler istedikleri yere gidebilir mi?    Cinler beden sahibi olmadıkları için ışık hızına yakın hızlarda ( ama asla ışık hızında değil) hareket edebilirler ve istedikleri yere anında gidip gelebilirler. Dünya bir yana, diğer gezegenlere seyahat etmeleri bile an meselesidir.
    Ancak Güneş Sistemi dışına çıkmaları mümkün değildir. Hatta uzak gezegenler olan Uranüs, Neptün ve Plüton bile onlar için fazlasıyla tehlikelidir. Bunun sebebi bu gezegenlerin mesafesinin uzak olması değil, bu gezegenlerin Güneş'ten çok uzak olmalarıdır. Cinlerin Güneş'ten aldıkları radyasyon ve kozmik ışınım olmadan yaşamlarını sürdürmelerinin mümkün olmadığını daha önce de belirtmiştik.
    Cinlerin gezegenler arasında seyahat edebileceklerin fakat yine de geçemeyecekleri bir sınır çizildiği Kur'an'da Rahman / 33. ve 35. ayetlerde açıkça bildirilmiştir ve bu yeterli bir delildir.
    Cinlerin bir anda bir yerlere gidip gelebileceklerini bildiren en önemli ayet ise Neml/39'dur. Bu ayette ayrıca cinin gittiği yerden bir nesneyi de beraberinde getirebileceğine işaret vardır.
    Çoğu araştırmacı cinlerin maddesel evren üzerinde herhangi bir etkiye sahip olamayacaklarını savunur. Ben de gerek deneyimlerim gerekse mantıksal çıkarımlarım sonucu bu araştırmacılara katılıyorum. 
    Peki Neml / 39'da geçen "tahtın göz açıp kapanana kadar getirilmesi" olgusu nasıl açıklanabilir? Kanaatimce bunun için Saba 12 - 14 ayetlerine bakılmalıdır. Bu maddesel transfer, cinlere hükmetme yeteneği bulunan Hz.Süleyman (a.s.)'a mahsus bir özellik olarak değerlendirilmelidir. Aslında cinler gerekli yoğunlaşmayı sağlayıp maddesel evren üzerinde de etkili olabilirler ama bunu gerçekleştirmelerini sağlayacak formül biz insanlarda bulunmamaktadır. İşte Hz.Süleyman (a.s.) kendisine verilen bu formül ile cinlerin maddeye tesir etmelerini sağlamış olmalıdır.


  Cinler yer kaplar mı?
   Cinler maddeye tesir edemeyecekleri gibi, kütlesel yapıları bulunmadığı için mekanda yer de işgal etmezler. Aynı mekanda, örneğin ufak bir odanın içinde, milyonlarca cin bulunabilir.
   Yeri gelmişken belirtmekte fayda görüyorum ki cinlerin nüfusları insanlara göre çok fazladır. Aile hayatları vardır ama bu bizim anladığımızdan farklı, daha çok kolonileşme şeklindedir. Bir cin ailesinden onbinlerce (bazen milyonlarca) cin bulunur.

  Astroloji cinleri de etkiler mi?
  Kozmik ışınım ve yıldızsal hareketler tıpkı insanları ve hayvanları olduğu gibi cinleri de etkiler ancak cinler üzerindeki etki daha belirgin ve daha yoğundur. Bildiğimiz astrolojik kaideler cinler için de geçerli olmasına rağmen insanlar için kullandığımız astrolojik yorumların cinler için hiçbir hükmü yoktur. Bu nedenle kendi astrologları ve kendilerine ait yorumlama yöntemleri vardır ve astroloji bilgileri bizden çok daha fazladır.
  
   Cinler aleminde de hayvanlar var mıdır?
   Cinler âleminde de, bizdeki gibi şuursuz canlılar, yani hayvanlar mevcuttur. bu hayvanlardan değişik şekillerde faydalanırlar ama onları öldürüp besin olarak kullanmazlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder