Çarşamba, Ocak 05, 2011

Mü'minin Silahı duâdır

“Dua mü’minin silahidir” buyuruyor, Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem.
Ve yine, söyle baska bir açiklama getiriyor “DUA” konusuna:
“Dua ibadetin özüdür.”
Bu hadîs-i serîf’in hemen arkasindan su âyet-i kerîmeyi hatirliyoruz:
“Cinni ve insanlari ancak bana kulluk etmeleri için yarattim.”
En basit anlamiyla kulluk, dua ve zikirdir!
En genis anlamiyla kulluk, varolus gayesinin geregini yerine getirmektir.
“Eger kulum, bana ellerini kaldirir da dua ederse, ben o elleri bos olarak geri
çevirmekten hayâ ederim.” buyurur Rabb’imiz.
“BANA DUA EDIN, ICABET EDEYIM”
“Ben, kulumun zanni üzereyim. Artik diledigi gibi düsünsün!…”
Bu ufak anekdotlari da yineledikten sonra “duamiz kabul oluyormu?”
sorusuna cevap arayarak devam ediyoruz.
Siz dua ederken, o duanizin kesinlikle kabul görecegini düsünürseniz, biliniz ki mutlaka isteginiz meydana gelecektir!

En kolay, en ucuz (hatta bedâva) ve en tesirli sey ‘dua’dir.
Iste bu yüzdendir ki, “mü’minin silâhidir” buyurulmustur.
Simdi de, büyüklerimizin dedigi gibi “ettekraru ehsen, velev kâne yüz seksen” diyerek,
dua nedir sualini cevaplamaya çalisalim sevgili okurlar…
Dua’nin kelime mânasi, bir sey istemek, yardim dilemektir.
Bir kimsenin varligina inandigi yüce bir varliktan herhangi bir seyi istemesine ‘dua’,
kendi seviyesinin altinda bir mevkideki birisinden bir sey istemesine ise emir denir.
Dinî mânada dua ise: Kulun Allah-ü Teâlâ’ya ihlasli olarak, ibadet ve kullukta kusur etmeden,
karsiligini beklemek suretiyle belli vakitlerde ellerini Rabb’ina açarak,
O’ndan bir sey istemesine denir. Bu kisa açiklamalardan sonra dua mefhumunu biraz daha açalim ve
onun hakkindaki bazi sorulari cevaplamaya çalisalim.

Dua Nedir?
Kulun zamandan ve mekândan münezzeh olan Âlemlerin Rabb’inden talebi mi?…
Dua, insanin varligindaki ilahî gücün ortaya çikartilmasi tekniginden baska bir sey degildir!
Bu sebeptendir ki; insan, tam bir konsantrasyon ile dua edebildigi takdirde, imkânsizmis gibi
görünen pek çok seyin gerçeklestigini farkedebilir.
Iste bu yüzdendir ki, insanin en güçlü silâhi ‘dua’dir.
Dua mekânizmasindan en büyük verimi almak istiyorsak, özellikle ve öncelikle duanin sekli,
yeri ve zamani konusunda bazi hususlara önem vermek zorundayiz diyor ve
“dua ne zaman yapilir?” sualine geçiyoruz.
Ne zaman dua etmeliyiz?
Her zaman!… Yani insan her zaman ve her yerde dua etmelidir…
Insan sadece bunslimli ve zor anlarinda degil, sevinçli ve huzurlu anlarinda dua etmeli,
bu hallerini Allah’la paylasmali ve sükretmelidir…
Çünkü biliyoruz ki Allah sevinçli anini kendisiyle paylasanin,
zor anlarinda da yardimcisi olmustur…
Özetle aklimiza ne zaman eserse, içimizden ne zaman gelirse, o zaman dua etmeliyiz.
Ayrica bazi özel zamanlar vardir ki, bu zamanlarda edilen dua daha makbul ve
edilen duanin kabulü daha mümkündür.

DUA IÇIN ÖZEL VAKITLER
Ramazan’in 20'sinden sonraki tek geceler.
Muharrem’in 10. gecesi.
Receb’in girdigi gece.
Receb’in 15. gecesi.
Mi’râc gecesi.
Saban ayinin 15. gecesi.
Arefe geceleri.
Ramazan ve Hac Bayramlari geceleri
Cuma günü hutbe saati ile ikindi arasi
Receb’in 27. günü.
Saban’in 15. günü.
Ramazan günleri
Arefe günleri
Muharrem’in 10. günü.
Zilhicce’nin 10. günü

Dua edilen zamanlar, insanin Allah’a olan yakinliginin, dostlugunun ve
Allah’a ne kadar muhtaç oldugunun en açik sekilde anlasildigi anlardir.
Çünkü insan dua ederken, hem Allah’in karsisinda ne kadar aciz ve güçsüz oldugunu anlar,
hem de kendisine Allah’tan baska hiç bir gücün yardiminin olamayacaginin farkina varir.
Insanin duasinin samimiyeti ve içtenligi ise, Allah’tan istedigi seye hissettigi ihtiyaç ile ilgilidir.
Allah Teâlâ bir ayetinde sikinti ve ihtiyaç içinde olanin duasini kabul ettigini bildirir.
“Ya da bunalim ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettigi zaman icabet eden,
kötülügü açip gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kilan mi?
Allah ile beraber baska bir ilah mi? Ne az ögüt-alip düsünüyorsunuz.” (Neml Sûresi: 62)
Evet ne zaman dua edileceginden sonra simdi de nasil dua edecegimiz sualini cevaplamaya çalisalim.

Nasil Dua Etmeli?
Allah katinda bize deger kazandiran ‘dua’nin sahih bir düzlemde, dogru bir ölçü ile dillendirilmesi elzem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder