Cuma, Kasım 18, 2011

sihrin tarifi

SİHİR BÜYÜ
Büyü-Sihir_Belirtileri


Yaratılışı icabı gizli ve esrarengiz şeyleri bilme, öğrenme, anlama ve açıklamaya karşı ilgi, alaka ve istek duyma itiyadında olan insanoğlu, tarihin ilk devirlerinden itibaren bu konu üzerinde birtakım fikir ve düşünceler içerisinde olarak araştırmalar ve çalışmalar yapmışlardır.


İnsanoğlunun kendisiyle ve çevresiyle ilgili bilinmezleri anlayıp keşfetme ve geleceği hakkında bilgi sahibi olma merakı tarihi gelişim içerisinde çeşitli araç – gereç ve bilgiler kullanılarak, sihir, büyü, fal gibi usullerle yapıla gelmiştir.


İnsanlık tarihiyle başlayan sihir ve büyü alışkanlığı, bütün dinlerde yasaklanmış olmasına rağmen, her asırda insanlar arasında birçok zararlı tesirler bıraktığı ve kendisinden sakınılması gerektiği için mahiyetinin, çeşitlerinin, yapılış şekillerinin ve zararından korunma yollarının bilinmesine ihtiyaç vardır.

SİHİR VE BÜYÜNÜN TARİFİ
Türkçede “büyü” sözcüğü ile ifade edilen sihir” Arapça bir kelime olup, sözcükte çekip çevirme, bozma, değiştirme ve sebebi gizli olan ince şey demektir. Hile yapmak, cadılık, göz bağıcılık, muskacılık ve cincilik tabirleri de aynı anılmada kullanılır.
Dini terim olarak ise sihir, maddi ve ruhani birtakım vasıtalar kullanılmak suretiyle hakikat tahrif edilerek yapılan, içeriğinde mutlaka bir şeytanlık ve hile bulunan ve bu şeklinde gerçekleştirilen bir sanat diye tarif olunur. Bu işle uğraşanlara da sihirbaz, kâhin veya büyücü denir.
Her ne kadar sihirle büyü, sihirbazla büyücü farklı telakki edilmekte ise de, çıkış noktaları aynı olup tamamı sihre dayanmaktadır. Sihirbazlar ve büyücüler, edebiyat, felsefe, teknoloji, kimya ve simya gibi bütün bilim dallarından ve tabiattaki her türlü garip ve acayip yaratıklarla diğer materyallerden yararlanarak araçlarına ulaşmaya çalışırlar.


SİHİR VE BÜYÜNÜN GAYESİ
İnsanlara ve olaylara etki ederek çıkar sağlamaya yönelik bir uygulama olan sihir ve büyü genellikle şu maksatlar için yapılır veya yaptırılır.
a) İnsanlar arasında tefrika çıkartmak: Kadını kocasından, erkeği karısından, anayı oğlundan, kardeşi kardeşten ve sevenleri birbirinden soğutarak ayırmak için yapılan ameliyelerdir.
b) İnsandaki bazı güç ve kabiliyetleri kullanamaz hale getirmek: Bu tür büyüye “bağlama” da denir. İnsanın cinsel gücünü yok etmek, dilini bağlayarak konuşmasını engellemek, uykusunu bağlamak vs. için başvurulan yöntemlerdir.
c) Sevmediği kimselere kötülük ve zarar vermek: Dünyevi bazı hırs, kin ve nefretin tatmini veya hoşlanmadığı kimselerin hastalanması, ölmesi, malına-mülküne zarar gelmesi ve aklının gitmesi gibi şeyler için uygulanan birtakım usullerdir.
d) Kötü amaçla yapılan sihir ve büyüyü bozmak veya tesirsiz hale getirmek: Karı-koca, gelin-kaynana veya birbirinden nefret eden kişilerin arasını bularak sevdirmek, hastalıktan şifa bulmak, çocuk sahibi olmak, evlenmek, tehlikelerden veya düşman şerrinden korunmak, bol ürün elde etmek, mal çoğaltmak vs. için kullanılan bazı metotlardır.

BÜYÜ – SİHRİN BELİRTİLERİ

İbnül Hacc et-Tilmisani(h 737.) “Şümüsü’l Envar” isimli eserinin birinci baskısının 76. sayfasında, sihirlerin otuz grubuna şöyle anlatıyor:

1. Kocaya öyle hükmeder ki, karısından nefret eder. Sihir yapmadan önce karısını ne kadar çok seviyorsa, o derece tiksinir hale gelir.
2. Kadına hükmeder ve kocasından nefret etirir. Ondan o derece tiksinir ki, gözüne sanki kocası değil de düşman gibi görünür.
3. Kız veya kadınların evlenmelerine engel olur. Böyle sihir yaılmış kişileri istemeye gelenler bu isteklerinden vazgeçerek geri dönerler. (Dolayısıyla kısmetleri bağlanmış olur.)
4. Bakirelere yapılır. Öyle ki, bu kadınlar sokağa çıkmazlar. Kimsede bunların oturdukları mahalle uğramaz. Sihir yapılanın evine gelen kişi (sanki ölümden kaçar gibi) uzaklaşır. (Bunların da kısmetleri bağlandığı için isteyenleri de çıkmaz.)
5. Erkek aile reisine yapılır. Çoluk çocuğuna, ailesine söver ve döver.
6. Koyunlara yapılır, karınlarındaki döllerini öldürür. “Bu nasıl olur?” dedim. Dehmuş şöyle cevap verdi. “Göğü direksiz ayakta tutan Allah’a yemin olsun ki, sihir yapılıp da koyun sürüsü üzerine tatbik edildiği zaman, şeytanlar bu sürünün hayvanlarına havale edilirler. Bunlar da koyunların rahimlerinde döl hasıl olmasına mani olurlar.”
7. Evcil hayvanlara musallat olup, eklemlerinde hastalık yaparlar.
8. (Yapıldığı zaman müvekkel kılınan şeytanlar) koyunun rahmine darbe vurup, dölünü düşürürler.
9. İneğe yapılır, süt vermez, verse de yağsız olur. Bundan sonra Dehmüş dediki “Şeytanlar, katır, eşek ve ata sihrin hükmünü icra ettiremezler. Bunlarda ortaya çıkan hastalık belirtileri “kötü göz”dendir. Bu ise, Allah korusun, döl vererek kısraklara doğum anlarında arz olur.
10. İnsan çocuğunun ölümü için yapılır. Sihir yapılan kadının çok az çocuğu hayatta kalabilir. Sihrin tesir ettiği kadının üzerine şeytanlar hücum ederek kasıklarına, makadına, karnına türlü çeşit dihirlerle vurarak dölünü düşürürler.
11. Kimi zaman da küçük çocukların ölümleri için yapılır. Bu halde şeytanların müvekkel kılındığı çocuklar, bunların çeşitli darbelerine maruz kalırlar. Daha kötüsü: şeytanlar, Bahr-ı Azrak (mavi deniz) denen malum yerdeki bir kaynaktan getirdikleri suyu içirirler ki, bu sudan yetişkinlere içirildiği takdirde, bunların karınları şişer ve su toplar.
12. Salı veya Cuma günü Başak burcunun tali olduğu bir zamanda bir kadın üzerine tatbik edilirse, o kadının her doğuracağı çocuk kız çocuğu olur. Bunun üzerine “Ey Dehmüş, nasıl olur da erkek çocuk doğurabilecek bir kadın (sihir yapıldıktan sonra) yalnızca kız çocuk doğurur hale gelir?” dedim. Buna şöyle cevap verdi: Muhammed /s.a.v.)’i alemlere peygamber ve resul olarak gönderene yemin olsun ki, doğrudan başka bir şey bildirmedim ve gerçekten gayri bir şey konuşmadım. Mağrib (Kuzey Afrika)’nın denize yakın ücra bir yerinde malum bir bitki yetişir. Türlü türlü sihirlere müvekkile olan şeytanlar, işte bu bitkiyi alıp sihir yapılan kadına yedirirler. Bunun üzerine kız çocuktan başka çocuk doğurmaz olur. Zaten bu bitkiden hangi kadın yerse yalnızca kız çocuk doğurur. (Yani sihir yapılmasa bile aynı etkiyi gösterir.)
13. Öyle sihir yaparlar ki, koca karısına cinsel yaklaşımda bulunamaz.
14. Geline isabet eder, damattan nefret eder.
15. Kadına isabet eder, kocası ile münasebetten tiksinti duyar ve ona ilişkiden hoşlanmadığını söyler.
16. Adama yapılır ve eklemlerinde hastalık yapar.
17. Kadına yapılır, bununla başına ve karnına su birikir.
18. Kadınlara isabet edip, suratlarına değiştirir. (Yani mesela ağzı ve yüzü çarpılır.)
19. Kadına yapılır, çocuk doğuramaz olur. Gören de kısır zanneder. Bilindiği gibi çocuk doğurabilecek kadın hayız görür. Böyle sihir yapılmış kadın, hayız gördüğü halde çocuk doğuramaz. (çünkü şeytanlar rahmin faaliyetine mani olur.)
20. Yapıldığı zaman mal, eşya ve hayvanlar telef olur.
21. Karı kocanın arasını açmak için yapılır.
22. Yapıldığında, bir aile veya grup içinde anlaşmazlık ve kin doğmasına neden olur.
23. Erkek olsun, kadın olsun, insanların gözünde hor ve hakir yapar. (Hiç kimse böyle kişilere değer vermez.)
24. Adama yapılır, çalıştığı işinden veya görevinden uzaklaştırılır.
25. Yapıldığı kişinin elinde mal ve para cinsinden ne varsa alıp gider. (iflas eder veya fakirleşir.)
26. kadına yapılır, ne evlendiği koca ona sabreder, ne de kadın evlendiği kocasına dayanabilir. Her iki şekilde de genellikle boşanma vaki olur. (Yani kadının evlilik hayatı kararsız olur.)
27. Sihrin yapıldığı kişi vatanında kalamaz. Sihir tesirini gösterdiği sürece türlü nedenlerle gurbette kalıp vatanına dönemez.
28. Güzel bir kadına yapıldığı zaman onu kocasının ve insanların gözünde çirkin gösterir.
29. Erkek veya kadın olsun sihir yapıldığı zaman, işleri bozulur. Nereye başvursa geriye çevrilir, dedi.
30. Sihir kişide dengesizlik, söz dinlememe meydana getirir.

-“Ben de ona bunlardan kurtulma çareleri yok mu?” diye sordum. Bana:

- Ey Hacının oğlu! Senin için buraya kadar saydığım, sıfatlardan biri bir kimsede meydana gelirse, bil ki o kimseye sihir-büyü yapılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder