Perşembe, Mayıs 26, 2011

HARÇ VE SIVALAR;

HARÇ VE SIVALAR;

Tarihi yapıların restorasyon ve koruma çalışmaları büyük bir titizlik ve dikkat ister.
Eski yapıların sağlıklı olarak onarılması ve yaşayabilmesi için restorasyon aşamasında yapıya yeni girecek malzemenin mevcut özgün malzemelerle uyumlu olması gerekir.Aksi takdirde yapılan restorasyon yapının ömrünü kısaltır hatta yapıya zarar verebilir.Ne yazık ki yapılan bir çok restorasyon çalışmasında özgün malzemeyle uyumlu olmayan harç ve sıvaların kullanılması sonucu restorasyon sonrasında bir çok problemle karşılaşılmıştır.Örneğin bağlayıcı olarak piyasada kolaylıkla bulunabilen,işlenebilirliği ve prizlenme süresi kısa olan portland çimentosu kullanılmıştır.Yoğunluğu ve ısıl iletkenlik katsayısı yüksek olan bu tür ürünler yoğuşmaya yol açarak rutubet oranının artmasına neden olur.Ayrıca yapı malzemesine suda çözünebilen tuzlar yüklenir.Dolayısıyla özgün malzeme bundan zarar görür.Anıtın yıpranma hızı da artar.


Bu kapsamda onarım malzemelerinin özelliklerinin iyi bilinmesi gerekir.Onarım aşamasında gerek özgün malzemeler gerekse yeni kullanılacak malzemeler tüm özellikleri bakımından sınıflandırılır.Harç ve sıvalarında kimyasal içerikleri ve fiziksel özellikleri saptanır Bu durum yeni malzemenin yapının özgün malzemeleriyle uyumlu olmasını sağlar. Aslında harç ve sıvalar dönemlerinin yapı teknolojisi hakkında bilgi veren önemli kaynaklardır.Çünkü bölgelere göre değişen geleneksel yöntemler ve malzemelerle hazırlanmışlardır.


Yapının özgün malzemesiyle uyumlu ya da ona benzer malzeme kullanımı için özgün malzemenin yapıldığı dönemde ki hazırlama,uygulama tekniklerini,bağlayıcıları,katkı maddelerini iyi bilmek gerekir.


Eskiden ustalar harç ve sıvaların dayanımlarını arttırmak için içine kan,yumurta,albümin,peynir,reçine gibi organik veya pişmiş toprak gibi(Kırılmış ve öğütülmüş olarak ) inorganik maddeler katarlarmış.Bu maddelerden bazıları sertleşmeyi sağlamak bazıları sertleşmeyi geciktirmek bazıları ise sertleşmeden sonra dayanımı arttırmak için kullanılmışlardır.
Bazı yerlerde ise saman,bitki lifleri,hayvan kılları hatta insan saçı kireç ve alçı sıvalarda ( kıtıklı sıva ) bağlayıcı olarak kullanılarak dayanım güçleri arttırılmıştır.
Dolgu maddeleri olarak ise kum,puzzolana(Kireçle birleşerek su karşısında sertleşme özelliği kazanan ve bağlayıcı olarak kullanılan bir çeşit volkanik toprak. Daha çok Romalılar tarafından kullanıldığından Roma Çimentosu olarak da bilinir.),kırılmış taş,mermer ve tuğla parçacıkları kullanılmıştır. Harç ve sıvaların dayanımları dolgu maddelerinin ebatları ve kalitesiyle yakından ilgilidir.
Eski Türk yapım teknolojisinde en çok kullanılan harçlardan biri de horasan harcıdır.


Horasan kırılmış yada öğütülmüş pişmiş toprak ürünleridir.Horasan harcı ise horasan ve kireç ile üretilen bir harçtır. Bazı uygulamalarda içine kum da katılmıştır.

Dayanımı yüksek olan bu harcın Mısır şehirlerinde bile kullanıldığına dair bulgular vardır. Bizans,Selçuklu ve Osmanlı eserlerinde de geniş ölçüde kullanım alanı bulan horasan harcı özellikle 15.yy dan sonra daha çok kullanılmıştır.

Eski eserlerin restorasyonu çalışmalarında eseri tarihi belge olarak korumak önemlidir.Bunun için eskiden kullanılan yapım sistemlerini ve malzemeleri tanımak gereklidir.

Günümüzde tarihi ve kültürel değerlere verilen önem gün geçtikçe artmaktadır. Kültür mirasımız olan eski eserlerin korunmasındaki temel tutum da korumanın kalıcı olmasını,sürekliliğini sağlamak olmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder